Ekonomi gündeminde bomba gibi bir açıklama daha! Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin ihracat performansına ilişkin kritik değerlendirmelerde bulundu. Adeta bir satranç ustası gibi hamlelerini açıklayan Şimşek, "Mal ve hizmet ihracatında rekabet gücümüzü artırmaya devam edeceğiz" diyerek adeta bir taahhütte bulundu.
Peki ne demekti bu aslında? Şöyle ki: Türkiye artık küresel pazarda çok daha güçlü bir şekilde yer alacak. İhracatımızın önündeki engelleri kaldırmak için hummalı bir çalışma başlatıldı. Bakan Şimşek'in ifadelerinden anladığım kadarıyla, bu işin şakası yok!
Rekabette Yeni Stratejiler Devrede
Aslında durup düşününce, ihracatta rekabet gücü demek sadece fiyat avantajı demek değil. Kalite, inovasyon, marka değeri... Tüm bu unsurlar bir araya geldiğinde ortaya gerçek bir rekabet gücü çıkıyor. Bakanlık da tam olarak bu noktaya odaklanmış durumda.
Şimşek'in altını çizdiği bir diğer önemli nokta ise sürdürülebilirlik. Geçici başarılar değil, kalıcı çözümler peşindeyiz. Bu da demek oluyor ki, ihracatımızın temelleri sağlam atılacak. Kısa vadeli kazançlar yerine, uzun vadeli stratejiler ön planda tutulacak.
Peki Nasıl Başaracağız?
İşin en can alıcı kısmı burası bence. Rekabet gücünü artırmak için ne tür adımlar atılacak? İşte bazı başlıklar:
- İhracatçıların finansmana erişimini kolaylaştıracak yeni düzenlemeler
- Ar-Ge ve inovasyona yapılacak yatırımların artırılması
- Yeni pazarlara açılmak için diplomatik girişimlerin hızlandırılması
- Lojistik altyapının iyileştirilmesi ve maliyetlerin düşürülmesi
Bakan Şimşek'in bu konudaki kararlılığı gerçekten takdire şayan. "Devam edeceğiz" derken, aslında "daha yeni başlıyoruz" demek istiyor gibi. Ekonomi bürokrasisi, ihracatı Türkiye'nin lokomotif sektörü haline getirmek için gece gündüz demeden çalışıyor.
Sonuç olarak, Türk ihracatı için yeni bir dönem başlıyor. Rekabet gücümüzü artıracak adımlar, ülke ekonomisine can suyu olacak. Bakan Şimşek'in liderliğinde, ihracatımızın tavan yapacağı günler çok uzak değil. Göreceğiz, hep birlikte göreceğiz...
