Gözler bir kez daha komşu ülke Irak'a çevrildi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın son açıklamaları, iki ülke arasındaki ticari potansiyelin adeta zembereğinden boşaldığını gösteriyor. Neredeyse unutulmaya yüz tutmuş bir pazar yeniden canlanıyor sanki.
Bakan Bolat'ın üzerine basa basa vurguladığı o hedef ne mi? Türkiye'nin Irak'taki ticaret hacmini gözle görülür şekilde artırmak. Bu hiç de küçümsenecek bir hedef değil - hele ki mevcut rakamların çok daha üstüne çıkmayı planlıyorsanız.
Fırsatlar Denizi: Irak Pazarı Neler Sunuyor?
Irak denince akla sadece petrol gelmesin. Orada öyle bir pazar var ki - Türk müteahhitlerinden inşaat malzemesi üreticilerine, gıda sektöründen hizmet sağlayıcılara kadar herkese hitap ediyor. Bakan'ın da dediği gibi, "İki ülke arasındaki ticari ilişkiler sadece rakamlardan ibaret değil." Aslında derinlerde yatan bir dostluk ve karşılıklı güven meselesi.
Peki ne yapılacak? İşte size madde madde:
- Ticaret heyetleri karşılıklı ziyaretlerle birbirine daha sık uğrayacak
- Fuarlar, iş forumları derken temaslar artacak
- Gümrüklerdeki kırmızı bantlar azaltılmaya çalışılacak
- Yatırım iklimi iyileştirilecek
Rakamlar Ne Diyor?
Geçen yılın verilerine bakılırsa, Türkiye'nin Irak'a ihracatı 9 milyar dolar seviyesinde seyretmiş. Ama inanın bu buzdağının sadece görünen kısmı. Potansiyel çok daha büyük - belki de iki katı, kim bilir?
Bakan Bolat'ın şu sözleri oldukça manidar: "Irak, Türkiye için sadece bir pazar değil, aynı zamanda stratejik bir ortak." Bu cümle aslında her şeyi özetliyor. İlişkiler sıfır toplamlı bir oyun değil, her iki tarafın da kazanacağı bir işbirliği.
Önümüzdeki dönemde ne mi bekliyor bizi? Sanırım Türk firmalarının Irak'ta daha fazla boy göstermesi, ortak yatırımların artması ve belki de yeni sektörlerde işbirlikleri. Tabii tüm bunlar olurken - Bakan'ın da altını çizdiği gibi - karşılıklı güven ve istikrar şart.
Son bir not: Irak pazarına girmeyi düşünen girişimciler için şimdi tam zamanı. Zira hükümetin bu yöndeki kararlılığı, önümüzdeki dönemde birçok kapıyı aralayacak gibi görünüyor. Heyecan verici değil mi?
