Ekonomi dünyasının öne çıkan isimlerinden Kerem Alkin, Türk ihracatçılarının önümüzdeki dönemde karşılaşabileceği zorluklara dikkat çeken açıklamalar yaptı. Alkin, küresel ekonomideki dalgalanmaların yerli üreticileri nasıl etkileyeceğini anlatırken, adeta bir fırtına öncesi sessizliğine işaret etti.
"Şu an her şey yolunda gibi görünüyor ama..." diye başlıyor Alkin sözlerine. Gerçekten de rakamlar iyi; ihracat artıyor, siparişler gelmeye devam ediyor. Ancak işin arka planında, pek çok ihracatçının göz ardı ettiği riskler yatıyor. Özellikle Avrupa pazarında yaşanacak olası daralmalar, Türk firmalarını zor durumda bırakabilir.
Peki Ne Yapmalı?
Alkin'in altını çizdiği nokta şu: "Yumurtaları aynı sepete koymayın!" Yani tek bir pazara bağımlı kalmak, şirketler için büyük risk oluşturuyor. Bunun yerine:
- Yeni pazarlara açılmalı
- Ürün çeşitlendirmesine gitmeli
- Finansal yedekleri güçlendirmeli
Kimileri bu uyarıları abartılı bulabilir. Ancak 2008 krizini yaşayanlar bilir - işler kötüye gitmeden önce tedbir almak en akıllıcası. Alkin de tam olarak bunu söylüyor: "Şimdi harekete geçmezsek, yarın çok geç olabilir."
Öte yandan, bazı sektörlerin diğerlerine göre daha fazla risk altında olduğunu belirtiyor uzman. Örneğin tekstil ve otomotiv yan sanayi, dalgalanmalardan ilk etkilenecek alanlar arasında. Peki ya çözüm? Alkin'e göre katma değerli üretime yönelmek ve Ar-Ge'ye yatırım yapmak şart.
Son Dakika Gelişmesi
Konuşmanın son bölümünde Alkin, hükümetin alabileceği önlemlere de değindi. "Destek paketleri erken açıklanmalı" diyerek, ihracatçıların nefes alması gerektiğini vurguladı. Aksi takdirde - ve bu çok önemli - istihdam kayıpları bile yaşanabilir.
Kısacası, ekonomistin mesajı net: Fırtına kapıda. Hazırlıksız yakalananlar, bu süreçten ciddi yara alarak çıkabilir. O yüzden şimdiden tedbir almak, yarın pişman olmaktan iyidir.
