Türkiye ekonomisinin bel kemiğini oluşturan küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ'ler), son iki yılda yaşanan küresel ticaret dalgalanmalarına stratejik bir yanıt veriyor. Avrupa'daki talep değişkenlikleri ve lojistik maliyetlerindeki belirsizlikler, Türk KOBİ'lerinin yönünü Orta Doğu ve Afrika pazarlarına çevirmesine neden oldu.
Yeni İhracat Rotası: Orta Doğu ve Afrika Ülkeleri
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından paylaşılan güncel veriler, KOBİ'lerin ihracat stratejilerinde köklü bir değişim yaşandığını ortaya koyuyor. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ihracat başvurularında Orta Doğu ülkeleri ile Kuzey ve Doğu Afrika ülkeleri ilk sıraya yerleşmiş durumda.
Orta Doğu bölgesinde özellikle Katar, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan, Kuveyt ve Irak gibi ülkelere yönelik ihracat hacminde kayda değer bir artış gözlemleniyor. Bu yönelimde hem Türkiye'ye coğrafi yakınlık hem de bölgedeki tüketici talebinin büyümesi belirleyici rol oynuyor.
Afrika kıtasında ise Kenya, Tanzanya, Cezayir, Fas, Etiyopya ve Gana gibi ülkeler öne çıkıyor. Bu ülkelerdeki genç nüfus, güçlü altyapı yatırımları ve gelişen şehirleşme trendi, bölgeyi Türk KOBİ'leri için cazip bir büyüme alanı haline getiriyor.
Kapasite Artışı ve Üretimde Hareketlilik
Türkiye'den Orta Doğu ve Afrika pazarlarına yönelen siparişlerde son altı ayda belirgin bir artış yaşandığı bildiriliyor. Bu artış, organize sanayi bölgelerindeki kapasite kullanım oranlarını yukarı çekmiş durumda.
Birçok KOBİ, artan ihracat siparişlerini karşılayabilmek için ek vardiya uygulamasına geçmek zorunda kaldı. İstanbul, Gaziantep, Bursa, Konya, Kayseri ve Mersin gibi şehirlerde ihracat yapan KOBİ sayısı hızla artarken, işletmelerin ihracat birimleri kurma ve profesyonelleşme ihtiyacı da ön plana çıkıyor.
E-İhracat Köprüsü Büyüyor
Orta Doğu ve Afrika pazarlarına açılan KOBİ'ler için e-ihracat kritik bir kanal haline geldi. Bölge tüketicilerinin dijital alışverişe yönelmesi, Türk üreticilere yeni fırsat kapıları aralıyor.
Türkiye merkezli e-ticaret operasyonları, hızlı teslimat avantajı sayesinde bölgedeki rakiplerine karşı önemli bir üstünlük sağlıyor. Bu durum, özellikle tekstil, gıda, ambalaj, inşaat malzemeleri, makine, yedek parça ve mobilya sektörlerinde faaliyet gösteren KOBİ'ler için büyük bir potansiyel oluşturuyor.
Türk KOBİ'lerinin bu stratejik dönüşümü, küresel ticaretin değişen dinamiklerine uyum sağlama konusundaki esnekliklerini ve girişimci ruhlarını bir kez daha gözler önüne seriyor.