Tam da döviz hareketlerinin merakla takip edildiği şu günlerde, Merkez Bankası'ndan öyle bir veri geldi ki... adeta ekonomi gündemine sessiz bir bomba gibi düştü. Kimsenin pek fark etmediği, ama aslında ülkenin döviz dengesini ayakta tutan o gizli kahramanlar: net ihracatçı firmalar.
Evet, yanlış duymadınız. TCMB'nin yayımladığı son analize göre, net ihracatçı konumundaki şirketlerin döviz arzına katkısı, önceki dönemlere kıyasla daha da belirginleşmiş durumda. Peki bu ne anlama geliyor? Şöyle düşünün: Dışarıya sattıkları, aldıklarından fazla olan bu firmalar, elde ettikleri döviz gelirlerini yurt içine getirerek adeta ülkenin finansal kan dolaşımını hızlandırıyorlar.
Analizde dikkat çeken bir diğer nokta ise, bu katkının sadece bir kerelik bir patlama olmayıp, istikrarlı bir şekilde devam etme eğiliminde olması. Yani, 'gelir geçer' misali değil; kalıcı bir destek söz konusu. Bu da, döviz piyasalarındaki dalgalanmalara karşı bir nevi tampon görevi görüyor diyebiliriz.
Peki Bu Durumun Arkasında Ne Yatıyor?
Aslında işin sırrı, global talebin canlılığında ve bu firmaların rekabet gücünde yatıyor. Dünya ekonomisindeki toparlanma, ihracatçılarımızın önünü bir hayli açmış durumda. Tabii bir de buna, yerli üretimin kalitesi ve çeşitliliği eklenince, ortaya 'döviz makinesi' gibi çalışan bir yapı çıkıyor.
Anlık olarak bakınca belki fark edilmeyebilir, ama uzun vadede bu akış, rezervlerin sağlamlaşmasına ve kur dalgalanmalarının yumuşatılmasına ciddi anlamda hizmet ediyor. Hani derler ya, 'damlaya damlaya göl olur' diye... İşte tam da bu.
Sonuç olarak, TCMB'nin bu verisi, ekonomimizin bel kemiği olan ihracatçılarımızın ne denli hayati bir rol oynadığını bir kez daha gözler önüne serdi. Önümüzdeki dönemde bu eğilimin devam etmesi, hem piyasa dengeleri hem de makroekonomik istikrar açısından oldukça önemli. Gözler, bir sonraki verilerde...
