Heyecan verici bir gelişme! Türkiye'nin birikimli ve kaliteli su ürünleri sektörü, dünya haritasında yepyeni bir noktaya daha ulaşmanın gururunu yaşıyor. Kanada Gıda Denetim Kurumu'nun (CFIA) nihayet verdiği yeşil ışık, ihracatçılarımızın yüzünü güldürecek cinsten.
Bu izin, öyle sıradan bir prosedür değil. Uzun soluklu ve titiz bir teknik uyum sürecinin ardından gelmiş resmi bir kabul aslında. Tarım ve Orman Bakanlığı'mızın yoğun çabaları, nihayet meyvesini verdi diyebiliriz. Kanada pazarı, katı kuralları ve yüksek standartlarıyla bilinir. Buraya girebilmek, ürünlerimizin kalitesinin uluslararası arenadaki en somut kanıtı.
Peki bu ne anlama geliyor? Şu an: Türkiye'den işlenmiş su ürünleri, soğutulmuş ya da dondurulmuş deniz mahsulleri artık Kanada'daki raflarda, restoranlarında yerini alabilecek. Özellikle somon, alabalık, levrek ve çipura gibi yetiştiricilik ürünlerimizle öne çıkacağımız aşikar. Tabii karides ve midye gibi kabuklularda da fırsatlar var.
İhracatçılar İçin Yeni Bir Soluk
Kanada, kişi başına deniz ürünü tüketiminin hayli yüksek olduğu, alım gücü yerinde bir pazar. Buraya girmek, firmalarımız için hem prestij hem de ciddi bir gelir kapısı demek. İhracatçılarımız, Avrupa Birliği ve ABD'nin yanına şimdi de Kanada'yı eklemenin hesabını yapmaya başladı bile.
Bakanlığın açıklamasına göre, bu süreç aslında aylardır üzerinde sessiz sedasız çalışılan bir konuydu. Kanada tarafından gelen teknik heyetler, Türkiye'deki işletmeleri ve kontrol sistemlerini yerinde inceledi. Gıda güvenliği, veterinerlik hizmetleri, hijyen... Her detay masaya yatırıldı. Ve sonuç: Türkiye, Kanada'nın güvenilir tedarikçiler listesine girmeyi başardı.
Bu hamle, sadece ekonomik bir kazanç değil. Aynı zamanda 'Türk Malı' ibaresinin kalitesini tüm dünyaya bir kez daha ispatlayan bir referans oldu. Önümüzdeki dönemde, benzer anlaşmalar için de bir basamak teşkil etmesi en büyük temennimiz. İhracatçılar, yeni pazarın getireceği rüzgârla birlikte yatırımlarını ve kapasitelerini artırmayı planlıyor. Heyecanlıyız!
