OVP'de Çarpıcı İşsizlik Raporu: 4.7 Milyon Kişi Boşta Geziyor!
OVP'de İşsizlik Alarmı: 4.7 Milyon Kişi İşsiz Kalacak

Durum vahim. Hem de oldukça vahim. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nun (TİSK) gün yüzüne çıkardığı son analiz, Orta Vadeli Program'ın (OVP) en iyi ihtimalle bile işsizlik canavarını dizginlemekte yetersiz kalacağını gözler önüne seriyor.

Şöyle ki: Hükümetin 2026 sonu için koyduğu hedefler -hani şu yüzde 8.5'lik işsizlik oranı- bir mucize eseri tutsa dahi, rakamlara baktığınızda karşınıza 4.7 milyon işsiz vatandaş çıkıyor. Bu, neredeyse bir ülke nüfusu kadar insanın boşta gezeceği anlamına geliyor.

Rakamların Diliyle Konuşalım

TİSK'in yaptığı hesap kitap işte tam da bu noktada devreye giriyor. Mevcut verilere göre, 2026'da işgücüne katılım oranının yüzde 55.2'ye tırmanacağı öngörülüyor. Bu, kabaca 900 bin kişilik yeni bir işgücü demek. Peki ya istihdam? OVP, istihdamın 900 bin kişi daha artacağını söylüyor. Ama durun, bir saniye...

İşte tam da burada işin rengi değişiyor. Bu artış, işgücündeki patlamayı karşılamaya yetmiyor. Aradaki fark, işte o koca 4.7 milyonluk rakamı oluşturuyor. Korkutucu, değil mi?

OVP Hedefleri: Gerçekçi mi, Hayalperest mi?

Orta Vadeli Program, ekonomik büyümenin istihdam yaratma kapasitesine oldukça fazla güveniyor. Fakat TİSK'in raporu, bu güvenin biraz boşa olabileceğine işaret ediyor. Mevcut büyüme hızı ve yapısıyla, istihdamın aynı hızla artmayacağı açık.

Belki de en can alıcı nokta şu: Resmi hedefler bile tutturulsa, işsizlik oranı ancak yüzde 8.5'e düşebilecek. Yani, 'iyi senaryo'da dahi, işsizlik çift haneli rakamlardan kurtulamayacak gibi duruyor. Bu da ekonomideki toparlanmanın, sokaktaki vatandaşa yansımakta zorlanacağının bir göstergesi.

Peki ne yapmak lazım? TİSK, işgücü piyasası politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Sadece büyümeye odaklanmak yetmiyor; bu büyümenin 'istihdam dostu' olması şart. Aksi takdirde, rakamlar büyüse de işsizlik ordusu büyümeye devam edecek.

Sonuç olarak, önümüzdeki üç yıl, Türkiye'nin istihdam karnesinin nasıl şekilleneceğini görmek açısından kritik öneme sahip. Umarım, bu rapor bir uyarı işlevi görür ve daha etkili adımlar atılmasının önünü açar.