
İnanılır gibi değil ama otomotiv dünyası yine karıştı. Bildiğiniz gibi, son dönemde araba bulmak neredeyse piyango vurmakla eşdeğer hale geldi. Ancak işin arka planındaki manzara, düşündüğünüzden çok daha vahim.
Olay şu: Bazı galericiler, bayilerle el ele verip –ya da bazen onları atlatıp– stoklardaki araçları topluyorlar. Sonra? Sonrası malum. Bu araçları, üzerine koydukları fahiş fiyat etiketleriyle piyasaya sunuyorlar. Yani siz gidip bayiden araba alamıyorsunuz, çünkü o araçlar çoktan ‘ikinci el’ diye satılmak üzere galericilere devredilmiş oluyor.
Peki Bu Nasıl Oluyor?
Bayilerle kurulan ‘özel’ ilişkiler, bazen resmen bir tedarik zincirine dönüşüyor. Hani şu ‘bir tanesi bana ayır’ lafını duymuşsunuzdur. İşte o lafın arkası genelde boş çıkmıyor. Araçlar, daha bayiden çıkmadan, son kullanıcıya ulaşmadan, galerilerin depolarına yollanıyor.
Ve tabii, fiyatlar allak bullak oluyor. Aracın piyasa değerinin neredeyse %30-40 üzerine çıkabiliyor rakamlar. Sıfır kilometre bir araç alacak müşteri, bir de bakmış ki aynı araç ‘az kullanılmış’ diye satılırken, sıfırdan daha pahalı! Mantık burada tatile çıkıyor, biliyorsunuz.
Tüketici Ne Yapıyor?
Vatandaşın çaresizlikten gözü dönmüş durumda. Kimi zamanla yarışıyor, kimi de cebindeki parayı son kuruşuna kadar bu işe yatırıyor. Peki ya haksız rekabet? Peki ya güven? Sektördeki bu döngü, sadece fiyatları değil, insanların sisteme olan inancını da yerle bir ediyor.
Bir düşünün: Siz bayiden aracı ‘bulamazken’, aynı araç galericinin vitrininde pırıl pırıl parlıyor. Üstelik de üzerine ‘piyasa üstü’ bir fiyat etiketi yapıştırılmış. Sinir bozucu değil mi?
Sektör Tepkisi: “Bu İş Zıvanadan Çıktı!”
Konuştuğumuz bazı sektör temsilcileri, durumu “zıvanadan çıkmak” olarak nitelendiriyor. Kimi yetkililer ise sessizliğini koruyor. Acilen önlem alınmazsa, bu durumun tüketiciyi daha da zor durumda bırakacağı aşikâr.
Peki çözüm ne? Denetimlerin sıklaştırılması, şeffaflığın artırılması ve belki de en önemlisi, tüketicinin bilinçlenmesi gerekiyor. Unutmayalım, talep olmazsa, arz da bu şekilde işlemez.
Sonuç olarak, eğer siz de araç almak için yollara düşmüşseniz, muhtemelen bu hikayenin bir parçasısınız. Aman dikkat! Kimi zaman ‘fırsat’ diye sunulanlar, aslında derin bir çukurun başlangıcı olabilir.