Rusya'da Otomobil Satışları Dibe Vurdu: Nisan Ayında Yüzde 12.8'lik Çarpıcı Düşüş!
Rusya'da Araba Satışları Nisan'da %12.8 Düştü

Rusya'nın otomotiv pazarı adeta bir rollercoaster ride'a döndü derler ya, haklılar! Nisan ayı rakamları açıklandı ve durum hiç de iç açıcı değil. Geçen yılın aynı dönemine kıyasla tam yüzde 12.8 gibi oldukça sert bir düşüş var. Yani, rakamlara baktığınızda 2023 Nisan'ında 72,851 yeni araç yollara çıkarken, bu yıl sadece 63,503 adet satış yapılabilmiş.

Peki, bu düşüşün arkasında yatan sebepler ne? Aslında işin içinde birden fazla faktör var. Küresel ekonomik belirsizlikler, tedarik zincirinde yaşanan aksaklıklar ve tabii ki iç pazardaki tüketici güvenindeki dalgalanma... Tüm bunlar bir araya gelince, satış grafikleri ister istemez aşağı yönde hareket ediyor.

Markalar Bazında Manzara: Kimler Öne Çıkıyor?

İşin ilginç yanı, genel tablo kötü olsa da bazı markalar bu dalgalı denizde gemisini yüzdürmeyi başarmış. Mesela Lada – evet, o meşhur Rus markası – hala pazarın tartışmasız lideri. Nisan ayında 23,477 araç satışı yaparak, toplam pazarın neredeyse yüzde 37'sine tek başına imza atmış. Vay canına!

Onun hemen ardından Çinli markalar geliyor. Haval, Chery, Geely... Bu markalar Rus tüketicinin gözdesi olmayı sürdürüyor. Hatta Çin kökenli otomobiller, pazardaki paylarını giderek artırıyorlar. Batılı markaların çekilmesiyle oluşan boşluğu doldurmakta oldukça başarılılar.

Yılın Geneli Nasıl Gidiyor?

Nisan ayı tek başına kötü ama yılın ilk dört ayına topluca baktığımızda manzara biraz daha farklı. Ocak-Nisan döneminde toplam satışlar 303,000 civarında. Bu, geçen yılın aynı dönemine göre aslında yüzde 16.4'lük bir artış anlamına geliyor! Şaşırtıcı değil mi?

Demek ki Nisan'daki keskin düşüş, yılın genel trendini henüz tersine çevirebilmiş değil. Ancak ekonomistler, önümüzdeki aylarda bu iyimser tablonun devam edip etmeyeceği konusunda temkinli. Enflasyon, faiz oranları ve global jeopolitik gerilimler... Hepsi otomobil alım kararını etkileyen dev faktörler.

Kısacası, Rus otomotiv pazarı için inişli çıkışlı bir yolculuk devam ediyor. Tüketici davranışlarındaki değişim ve uluslararası dinamikler, önümüzdeki aylarda da sektörün kaderini belirlemeye devam edecek gibi görünüyor.