Görenleri şaşkına çeviren bir manzara var şu an Ağrı'da. Patnos Barajı'ndaki su seviyesi o kadar düşmüş ki, adeta bir çölü andırıyor. İnanması güç ama gerçek: barajdaki su miktarı yüzde 10'un bile altına inmiş durumda.
Aslında bu durum bir gecede olmadı—yavaş yavaş, sinsice ilerleyen bir kâbus gibiydi. Kış aylarında yağışların beklenenden az olması, ilkbaharda ise kurak geçen günler… Hepsi bir araya gelince ortaya bu vahim tablo çıktı.
Çiftçiler Ne Yapacak?
Durumun en çarpıcı yanı, insanların geçim kaynağının tehlikede olması. Bölgedeki çiftçiler neredeyse tamamen bu baraja bağımlı. "Susuz bir yaz bizi bekliyor" diyor Ahmet amca, tarlasının kenarında. Elleri toprağa değiyor, yüzünde endişe var. "Mahsul kurursa, bir sonraki sezon nasıl geçineceğiz?"
Ve sadece tarım da değil mesela. Hayvancılıkla uğraşan aileler de aynı kaygıyı taşıyor. Hayvanlarını sulayacak su bulamama korkusu, her gece biraz daha büyüyor.
Peki Ya Çözüm?
Uzmanların dediğine göre acil önlem şart. Su tasarrufu artık bir tercih değil, zorunluluk. Belki damlama sulama sistemleri yaygınlaştırılmalı, belki de yeni su kaynakları aranmalı. Ama zaman daralıyor—her gün biraz daha.
Yetkililer ise konuyla ilgili açıklama yapmaktan kaçınmıyor değil. Ancak söylemlerle somut adımların aynı hızda ilerlemediği ortada. Halk, somut çözümler bekliyor—acilen.
Sonuç olarak, Patnos'taki durum sadece yerel bir sorun değil. Tüm Türkiye için bir uyarı aslında. Suyumuzu korumazsak, yarın çok geç olabilir.
