
Gözlere inanamıyorsunuz, değil mi? ASELSAN'dan gelen son rakamlar, adeta savunma sanayimizde bir deprem etkisi yarattı. 2024'ün henüz ilk üç ayında, tamı tamına 1 trilyon 23 milyar lira gelir açıklayan şirket, 'başarı' kelimesine yeni bir tanım getirdi desek yeri var.
Geçen senenin aynı dönemine kıyasla %30'un üzerinde bir büyüme? Bu, sıradan bir artış değil, stratejik hamlelerin meyvesi. Net dönem karındaki %42'lik muazzam sıçrama ise işin tuzu biberi oldu. Rakamlar kuru kuru okunmamalı; arkasında binlerce mühendisin alın teri, gecesi gündüzüne karışmış çalışmaları yatıyor.
Yurt Dışı Başarısı: Hedefler Aşılıyor
İşin belki de en çarpıcı yanı, bu devasa gelirin neredeyse yarısının -evet, yanlış duymadınız- yurt dışı kaynaklı olması. ASELSAN artık sadece yerel bir oyuncu değil, küresel arenada söz sahibi bir marka. İhracattaki bu göz kamaştırıcı performans, şirketin uluslararası pazarda ne denli güçlü bir konuma geldiğinin en net göstergesi.
Peki nasıl oldu da bu noktaya gelindi? Cevap aslında oldukça net: Ar-Ge'ye yapılan yatırımlar, insan kaynağına verilen değer ve her şeyden önemlisi, milli teknoloji hamlesine olan sarsılmaz inanç. Projeler bir bir hayata geçerken, ASELSAN'ın bu azmi, Türkiye'nin teknoloji ve savunma alanındaki iddiasını da perçinliyor.
Gelecek Daha da Parlak
Bu rekor rakamlar, sadece geçmiş başarının bir özeti değil. Aynı zamanda, önümüzdeki dönem için çok daha büyük hedeflerin habercisi. Yurt içinde devam eden kritik projeler ve yurt dışında genişleyen pazar payı, ASELSAN'ı çok daha yukarılara taşıyacak potansiyeli barındırıyor.
Kısacası, ASELSAN'ın bu performansı, 'yapamayız' diyenlere verilmiş en güzel yanıt niteliğinde. Savunma sanayimizin bu gurur tablosu, sadece bir şirketin başarısı değil, ülke olarak teknolojide geldiğimiz noktanın da bir yansıması. İnanıyoruz ki, bu, daha başlangıç.