Düşünsenize, sıradan bir günde markete gidiyorsunuz, birkaç ihtiyaç alışverişi yapıyorsunuz ve hayatınıza devam ediyorsunuz. Ama işte o an, hiç beklemediğiniz bir finansal kabusun da başlangıcı oluyor.
Geçtiğimiz günlerde yaşanan olay tam da böyle bir senaryoyu anlatıyor. Bir vatandaş, sadece 6 bin liralık alışveriş yapmıştı. Ne var ki bu masum görünen harcama, zaman içinde öyle bir hal aldı ki, neredeyse 1 milyon liraya varan devasa bir icra borcuna dönüştü. Nasıl mı? İşte o çarpıcı detaylar...
Küçük Borç, Büyük Bela
Olayın merkezinde, banka kartıyla yapılan o sıradan alışveriş var. Vatandaş, kartındaki borcu ödemeyi unutmuş ya da belki de ödeyememişti. Banka ise bu küçük borcu adeta bir kartopu gibi büyüttü. Faizler, gecikme zammı, masraflar derken 6 bin lira, katlanarak artmaya başladı.
"Olmaz böyle şey!" diyeceksiniz haklı olarak. Ama maalesef oldu. Banka, borcun takibi için icra yoluna başvurdu ve bu süreçte borç, inanılmaz boyutlara ulaştı.
İcra Süreci Nasıl İşledi?
İşte bu noktada işler iyice karıştı:
- Önce banka, borcun tahsili için icra müdürlüğüne başvurdu
- İcra dosyası açıldı ve borca yeni masraflar eklendi
- Geciken her gün için faiz işlemeye devam etti
- Borçlu, bu süreçte kendini savunma fırsatı bulamadı
Sonuç mu? Başlangıçtaki 6 bin liralık borç, tam 1 milyon liraya ulaştı. Evet, yanlış duymadınız - neredeyse iki yüz katına çıktı!
Peki Bu Durumda Ne Yapılabilir?
Aslında bu tür durumlarda tüketicinin yapabileceği birkaç şey var. Öncelikle, banka ile iletişime geçmek ve borç yapılandırması talep etmek en mantıklı yol. Ama tabii ki iş işten geçmeden önlem almak daha akıllıca.
Uzmanların bu konudaki tavsiyeleri oldukça net:
- Banka kartı ve kredi kartı ekstrelerini düzenli kontrol edin
- Ödemelerinizi zamanında yapmaya özen gösterin
- Borçlanma durumunda hemen bankayla iletişime geçin
- İcra süreci başladıysa hukuki yardım alın
Bu olay aslında hepimize önemli bir ders veriyor: Küçük gibi görünen borçlar, eğer takip edilmezse çok kısa sürede kontrol edilemez hale gelebiliyor. Bankaların faiz ve masraf politikaları da bu süreci hızlandırıyor maalesef.
Sonuç olarak, finansal okuryazarlığın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Küçük borçlar büyümeden, büyük problemlere dönüşmeden önlem almak en akıllıcası. Yoksa 6 bin lira, göz açıp kapayıncaya kadar 1 milyon olup karşınıza çıkabilir - tıpkı bu vatandaşın başına geldiği gibi.
