Gördüğüm en açık tüketici zulmü diyebilirim buna. Adam sıfır kilometre aracını almak için gidiyor, satıcı masaya yumruğunu vuruyor ve "Fiyatlar artmış, aradaki farkı ödeyeceksin" diyor. İnsanın aklı almıyor gerçekten.
Olay şöyle gelişmiş: Müşteri, sıfır bir araç için anlaşma yapmış, her şey tamam. Ama iş teslim aşamasına gelince satıcı birden değişiveriyor. "Piyasa koşulları değişti" bahanesiyle ekstra para talep ediyor. Müşteri de haklı olarak itiraz ediyor ve "Ben bu aracı anlaştığımız fiyata alacağım, selamlarımı da ilet" diyerek çıkıp gidiyor.
Rakamlar Konuşuyor: 279 Bin Lira!
İşte o "selam" satıcıya tam 279 bin liraya mal oldu. Rekabet Kurulu devreye girdi ve tüketiciyi koruma yasalarını hiçe sayan bu satıcıya rekor denecek bir ceza kesildi. Bu kadar yüksek bir ceza, aslında tüm sektöre gözdağı vermek anlamına geliyor bence.
Peki neden bu kadar ağır? Çünkü tüketici güvenini sarsmak, hele ki otomobil gibi büyük yatırımlarda, ekonomiyi temelinden sarsacak bir davranış. İnsanlar artık "Acaba sözleşme imzalasam bile fiyat değişir mi?" diye düşünmeye başlarsa, piyasa çöker.
Tüketici Hakları Zaferi
Bu karar, tüketici hakları açısından gerçek bir dönüm noktası. Artık satıcıların keyfi fiyat artırma dönemi sona eriyor desek yeridir. Müşteriler haklarını aradığında sonuç alabileceklerini görüyor - bu çok önemli.
- Sözleşme imzalandıktan sonra fiyat değişikliği yapılamaz
- Tüketici hakları ihlallerinde cezalar ağırlaşıyor
- Rekabet Kurulu tüketici şikayetlerine hızlı yanıt veriyor
Aslında bu olay bize şunu gösterdi: Tüketici olarak susmayacağız, hakkımızı arayacağız. Çünkü sessiz kaldığımız her an, bu tür uygulamaların devam etmesine izin vermek demek.
Son dönemde özellikle otomobil piyasasında yaşanan fiyat spekülasyonları ve stokçuluk faaliyetleri düşünüldüğünde, bu kararın zamanlaması mükemmel. Belki de diğer satıcılar için de bir uyanma çağrısı olur - kim bilir?
