İstanbul'da termometrelerin üzerine çıktığı şu günlerde, baraj göstergeleri ise tam tersine dibe vurmuş durumda. Durum ciddi. Hem de çok ciddi.
İSKİ'nin paylaştığı son veriler adeta bir kâbusu gözler önüne seriyor. Barajlardaki doluluk oranı %25'in bile altına inmiş. Bu rakamı duyunca insan ister istemez bir an durup düşünüyor: "Peki, ya sonra?"
Vatandaş Tedbiri Elden Bırakmıyor
Resmi rakamlar korkutucu olunca, sokaktaki insan da çözümü kendi imkanlarını zorlamakta buluyor. Bakkallardan, büyük marketlere kadar her yerde garip bir hareketlilik var. Su bidonları raflardan adeta siliniyor! Satış temsilcileri "Son ayların en yoğun dönemini yaşıyoruz" derken, yüz ifadelerindeki şaşkınlık gerçekten görülmeye değer.
Kimisi "İleride susuz kalmayalım" diye stok yaparken, kimisi de çevresine yardım etmenin peşinde. Bu dayanışma ruhu, iç karartıcı haberlere ince bir umut katıyor aslında.
Uzmanlar Uyarıyor: "Panik Yok, Tedbir Var"
Peki, uzmanlar bu konuda ne diyor? Onların tavrı daha dengeli. "Evet, durum kritik ama kontrollü olmak şart" diyorlar. Herkesin kişisel tasarruf önlemlerini maksimuma çıkarması gerektiğinin altını çiziyorlar. Musluğu kapatmak, damlayan vanaları tamir ettirmek, bulaşığı makinede yıkamak... Bunlar küçük gibi görünen ama toplamda devasa bir fark yaratan adımlar.
Bir de şu var: Stok yapmak çözüm gibi görünse de, aslında fiyatların artmasına ve ihtiyacı olanların suya ulaşamamasına neden olabiliyor. Yani, herkes makul ölçüde hareket etmeli.
İSKİ'den Açıklama Bekleniyor
Herkesin merakla beklediği bir soru var: İSKİ bu konuda ne yapacak? Yetkililerden gelecek açıklamalar, önümüzdeki sürece dair ipuçları verecek. Acaba ek tedbirler gelir mi? Ya da su kesinti programları? Şimdilik net bir şey söylemek zor. Ancak bir gerçek var ki, İstanbul'un su meselesi, hepimizin ortak meselesi. Unutmayalım, su hayattır.
