Havaların serinlemeye başlamasıyla birlikte sonbaharın en sevilen lezzetlerinden kestane, tezgahlardaki yerini aldı. Ancak bu yılki fiyat etiketleri, sevenleri oldukça şaşırttı desek yeri.
İstanbul'daki pazarları dolaştığımızda karşılaştığımız manzara gerçekten düşündürücü. Bir kilogram kestanenin fiyatı 100 ila 120 lira arasında değişiyor. Bu rakam, geçen yıla kıyasla neredeyse %40'lık bir artışa işaret ediyor.
"Bu fiyata satmak zorundayız" diyor satıcılar
Pazardaki bir esnaf, durumu şöyle açıklıyor: "Elimizden ne gelir ki? Biz de üreticiden yüksek fiyata alıyoruz. Kilosunu 70-80 liraya mal ediyoruz, kârımız çok az. Müşteri de şok oluyor, anlıyorum."
Bursa'dan gelen kestanelerin kalitesi her zamanki gibi yüksek ama - nasıl desem - fiyatlar gerçekten insanın yüreğini ağzına getiriyor. Özellikle İstinye ve Kadıköy pazarlarında durum daha da vahim.
Peki neden bu kadar pahalı?
Üreticiler, bu yılki fiyat artışını birkaç faktöre bağlıyor. İklim koşullarındaki düzensizlikler, maliyetlerdeki genel artış ve - belki de en önemlisi - toplama işçiliğinin pahalılaşması.
Bir başka satıcı, "İnsanlar artık kestane toplama işinde çalışmak istemiyor" diyor ve ekliyor: "Zor iş, ücretler de yüksek olmak zorunda. Tüm bu maliyetler nihai fiyata yansıyor."
- İstanbul'da ortalama kilo fiyatı: 100-120 TL
- Bursa'da üreticiden çıkış fiyatı: 70-80 TL
- Geçen yıla göre artış oranı: ~%40
- Rekolte beklentisi: Orta düzeyde
Şahsen düşünüyorum da, bu fiyatlarla kestane keyfi yapmak lüks haline gelmiş durumda. Ailece kestane yemek neredeyse bir restaurant hesabı kadar tutacak.
Ancak şunu da eklemeden geçemeyeceğim: Uzmanlar, kasım ayıyla birlikte ürün bolluğunun fiyatları bir miktar düşürebileceğini söylüyor. Yani belki de sabretmekte fayda var.
Pazar tezgahlarında dolaşan vatandaşların tepkisi ise genellikle aynı: "Çok pahalı!" diyorlar. Kimisi "Zam gelinceye kadar alalım" derken, kimisi de "Bu fiyata yemek yerine başka şeyler alırım" diye düşünüyor.
Kestane sevenler için umut verici haber ise - anladığım kadarıyla - bu yılki rekoltenin fena olmadığı yönünde. Belki de biraz daha bekleyip, fiyatların makul seviyelere gelmesini umut etmekten başka çare yok.
