Londra'dan gelen ekonomik veriler, beklenmedik bir iyimserlik sinyali verdi. GfK'nın açıkladığı son anket sonuçlarına göre, İngiltere'de tüketici güven endeksi geçtiğimiz aya kıyasla belirgin bir yükseliş kaydetti. Bu, sanki uzun süredir kapalı seyreden ekonomik havanın içine bir güneş ışığı sızması gibiydi.
Aslında düşününce... Ekonomistlerin çoğu bu kadar hızlı bir toparlanma beklemiyordu. Ama rakamlar ortada: Endeks, Nisan ayında -19 seviyesinden -17'ye yükseldi. Küçük bir artış gibi görünebilir ama ekonomide bazen küçük adımlar büyük anlamlar taşıyabiliyor.
Enflasyon Beklentilerinde İyileşme: İşin Püf Noktası Burada
GfK'nın strateji direktörü Joe Staton'un açıklamaları oldukça dikkat çekici. "Enflasyon beklentilerindeki iyileşme" diyor Staton, "tüketici moralinin yükselmesindeki en önemli etken." Yani insanlar enflasyonun düşeceğine inanmaya başlıyor. Bu inanç, harcama eğilimlerini de etkiliyor doğal olarak.
Şimdi bu noktada şunu sormak lazım: Acaba bu iyimserlik kalıcı olacak mı? Yoksa geçici bir bahar havası mı? Ekonomi biraz hava durumuna benziyor - bir gün güneş açıyor, ertesi gün yağmur başlıyor.
Ekonomik Göstergeler Ne Diyor?
- Kişisel finansal durum görünümü geçen yıla göre iyileşti
- Genel ekonomi görünümü önceki aya kıyasla daha olumlu
- Büyük satın alma eğilimlerinde hafif bir canlanma gözlemlendi
Fakat - ve bu önemli bir 'fakat' - endeks hala uzun vadeli ortalamaların oldukça altında seyrediyor. Yani iyileşme var evet, ama daha gidilecek çok yol var. Ekonomi tam anlamıyla toparlanmış sayılmaz.
İngiliz tüketicisi adeta bir kış uykusundan uyanıyor gibi. Yavaş yavaş, temkinli adımlarla... Belki de enflasyondaki gerileme beklentisi, insanlara biraz nefes aldırıyor. Kim bilir?
Sonuç olarak, İngiltere ekonomisinde bahar rüzgarları esmeye başladı diyebiliriz. Ama bu rüzgarların fırtınaya dönüp dönmeyeceğini zaman gösterecek. Ekonomi bazen sürprizlerle dolu bir macera gibi - ne olacağını asla tam olarak kestiremiyorsunuz.
