İstanbul'da hayat bir kez daha pahalılaşıyor. Özellikle kadınların günlük hayatında büyük yer tutan ulaşım masrafları, yeni düzenlemeyle birlikte cep yakmaya devam ediyor. Durum hiç iç açıcı değil, söylemeden geçemeyeceğim.
Kadın yolcuların en çok tercih ettiği kaban tipinde yapılan zam oranı, diğerlerine göre oldukça yüksek. Sanki kadınların ulaşım ihtiyacı daha fazlaymış gibi bir algı var - ki bu gerçekten tartışılır. Günlük hayatın koşturmacası içinde işe, okula, markete giden kadınlar için bu artışlar adeta bir darbe.
Sayılarla İstanbul'da Ulaşımın Yeni Maliyeti
İşte rakamlar ve rakamların ardındaki hikaye:
- Kadın kabanında yapılan zam oranı %15'i buldu - ki bu oran erkek kabanlarına göre neredeyse iki kat!
- Günlük seyahat eden ortalama bir kadın, ayda yaklaşık 150-200 lira daha fazla ödemek zorunda kalacak
- Öğrenci ve çalışan kadınlar için bu artış, zaten kısıtlı olan bütçelerde ciddi bir darbe anlamına geliyor
Peki neden? Neden kadınların kullandığı kabanlara bu kadar yüksek zam yapıldı? Yetkililer bu konuda net bir açıklama yapmıyor ama benim aklıma gelen şey şu: Belki de kadınların toplu ulaşımı daha fazla kullandığı düşünülüyor - ki bu doğru olabilir ama cezalandırılacak bir durum değil bence.
Vatandaşın Tepkisi: "Artık Yürümeyi Düşünüyoruz"
Metroda rastladığım birkaç yolcuyla konuştuğumda duyduklarım gerçekten içler acısı. "Her ay gıda, kira, faturalar derken zaten zor geçiniyoruz" diyor orta yaşlı bir kadın, "şimdi bir de ulaşıma bu kadar zam gelince artık yürümeyi düşünüyoruz."
Başka bir genç öğrenci ise daha net konuşuyor: "Okula gidip gelmek bile lüks oldu. Part-time çalıştığım işten kazandığım paranın neredeyse yarısı ulaşıma gidiyor."
Bu sesler aslında durumun vahametini gözler önüne seriyor. Ulaşım, temel bir ihtiyaç - lüks değil. İnsanların işe gidip gelmesi, çocuklarını okula bırakması, market alışverişi yapması için şart.
Peki Çözüm Ne?
Aslında çözüm basit görünüyor ama uygulaması zor: Gelir dağılımındaki adaletsizlik ve hayat pahalılığı devam ettikçe, bu tür zamlar her zaman en çok dar gelirlileri vuracak. Kadınlar özelinde konuşacak olursak - ki konuşmalıyız - onlar zaten iş hayatında, ev içi ekonomide, sosyal yaşamda birçok zorlukla mücadele ediyor.
Ulaşım maliyetlerindeki bu kontrolsüz artış, kadınların şehir hayatına katılımını da kısıtlama riski taşıyor. Düşünsenize, iş başvurusu yapmayı erteleyen, sosyal aktivitelerden vazgeçen, hatta sağlık kontrollerini aksatan insanlar...
Sonuç olarak, İstanbul'da yaşamanın maliyeti her geçen gün artıyor. Ve bu seferki zam, özellikle kadınların cebinden çıkıyor. Umarım yetkililer bu durumu tekrar gözden geçirir ve daha adil bir çözüm bulur - yoksa İstanbul'da yaşamak gerçekten lüks haline gelecek.