
İstanbul'da yaşayanlar için bugünler hiç de kolay geçmiyor. Özellikle de cep yakıcı haberler peşini bırakmıyorsa. Neredeyse her gün artan hayat pahalılığına bir yenisini daha eklemek zorunda kaldık maalesef.
Toplu taşıma kullanıcıları için adeta soğuk duş etkisi yaratan bu zam kararı, önümüzdeki günlerde bütçeleri ciddi anlamda zorlayacak gibi görünüyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin aldığı bu karar, şehrin kalbindeki milyonlarca insanı doğrudan etkileyecek.
Peki Ne Oldu Da Bu Zam Geldi?
Aslında her şey enerji maliyetlerindeki o meşhur artışla başladı. Doların tavan yaptığı, akaryakıt fiyatlarının adeta uçtuğu bir dönemde toplu taşıma araçlarının da bu durumdan etkilenmemesi imkansızdı doğrusu. Belediye yetkilileri, "Zam yapmak zorunda kaldık" açıklamasını yaparken aslında hepimizin bildiği ekonomik gerçeklerin altını çiziyor.
Yeni ücretlere gelirsek... İşte o rakamlar:
- Otobüs, metro, metrobüs, tramvay ve deniz yolculuklarında tek kullanımlık bilet ücreti 50 TL'ye yükseldi
- İstanbulkart için geçerli olan indirimli ücret ise 25 TL oldu
- Öğrenciler için ise 15 TL'lik bir tarife uygulanacak
Bu rakamların ne anlama geldiğini hesaplamak için basit bir matematik yapmak yeterli aslında. Günlük ortalama iki sefer yapan bir çalışan, ayda neredeyse asgari ücretin beşte biri kadarını sadece ulaşıma harcayacak. Durum böyle olunca, "Acaba yürüsek mi?" diye düşünmeden edemiyor insan.
Vatandaşın Tepkisi: "Bu Kadarı da Fazla!"
Sokakta mikrofon uzattığımız İstanbulluların yüz ifadeleri her şeyi anlatıyor aslında. "Artık işe bisikletle gitmeyi düşünüyorum" diyenler, "Metroya binmek lüks oldu" diye hayıflananlar... Kimi öğrenci ailesine ek yük olmamak için okula yürüyeceğini söylüyor, kimi de "En iyisi evden çalışma talebinde bulunayım" diye düşünüyor.
Esnafın durumu ise ayrı bir dert. Müşteri sayısının düşeceğinden endişeli bakkal Ahmet Amca, "Zaten her şey pahalı, bir de ulaşım pahalı olunca insanlar evinden çıkmak istemeyecek" diyor. Haklı mı? Maalesef evet.
Peki bu zam sadece bütçeleri mi etkileyecek? Hayır. Trafiğin daha da kötüleşeceğini, hava kirliliğinin artacağını öngörmek için kahin olmaya gerek yok. Ulaşım pahalılaşınca insanlar toplu taşıma yerine özel araçlarını kullanmayı tercih edebilir ki bu da İstanbul trafiği için tam bir kâbus demek.
Gelecek Ne Getirecek?
Belediye yetkilileri, bu zammın "son çare" olduğunu söylüyor ama vatandaşın içinde bir "acaba daha fazlası mı gelecek?" endişesi var. Ekonomistler ise enflasyonun ulaşım sektöründeki yansımalarının devam edeceği konusunda hemfikir.
Aslında herkesin merak ettiği bir soru var: Bu zammın kalitesi artıracak bir yatırıma dönüşüp dönüşmeyeceği. Yani daha konforlu, daha sık seferler, daha temiz araçlar görecek miyiz? Yoksa sadece faturaları ödemek için mi bu zam yapıldı? Bunu zaman gösterecek.
Şimdilik, İstanbullular olarak cüzdanlarımızı sıkıp yeni döneme hazırlanmaktan başka çaremiz yok gibi görünüyor. Belki de bu durum bize ulaşım alışkanlıklarımızı gözden geçirmemiz gerektiğini hatırlatıyordur. Kim bilir...