
Ekonomi dünyasını şaşkına çeviren bir gelişme yaşandı. Tüketici güven endeksi, geçtiğimiz aya göre adeta bir uçurumdan düşercesine geriledi. Rakamlar konuşuyor: 83.5! Bu, sokaktaki vatandaşın cüzdanına olan güveninin sandığımızdan da kırılgan olduğunu gösteriyor.
Kim ne derse desin, rakamlar buz gibi gerçekleri yüzümüze çarpıyor. Market alışverişinden konut kredisine, tatil planlarından yatırım kararlarına kadar her şeyi etkileyecek bu düşüş, ekonomideki fırtına bulutlarını iyice koyulaştırıyor.
Peki bu ne anlama geliyor?
Uzmanların dilinden düşürmediği o meşhur "tüketici güveni" aslında hepimizin günlük hayattaki kararlarını yansıtıyor. Şöyle ki:
- Fiyatlar tırmanışa geçtiğinde ilk vuran darbe
- Alışveriş sepetinin küçülmesi
- "Acaba işimi kaybeder miyim?" endişesi
Bütün bu faktörler bir araya geldiğinde, tüketici olarak hepimiz biraz daha fazla korkar hale geliyoruz. İşte bu korkunun rakamlara yansıması da tam olarak böyle görünüyor.
Gelecek aylar için ne beklenmeli?
"Kara kara düşünmeyin" diyenler çıkacaktır elbet. Ancak rakamlar bize bambaşka bir hikaye anlatıyor. Özellikle şu noktalara dikkat çekiyor uzmanlar:
- Enflasyon canavarı hâlâ dizginlenmiş değil
- İşsizlik endişeleri tüketim davranışlarını değiştiriyor
- Faiz artışları tüketiciyi iki kez düşündürüyor
Kısacası, ekonomideki bu "güven bunalımı"nın kolay kolay geçeceğe benzemediğini söylemek kehanet olmaz. Belki de cüzdanlarımızı sıkmanın tam zamanıdır - ne dersiniz?