Vatandaşın cebiyle oynayanlara göz açtırmıyorlar! Ticaret Bakanlığı, tüketiciyi aldatmaya yeltenen firmalara karşı adeta savaş açmış durumda. Geçtiğimiz dokuz aylık dönemde, yanıltıcı reklam verdiği tespit edilen şirketlere tam 189 milyon lira ceza kesildi.
Bu rakam, sanıyorum ki birçoklarına 'aman canım, o kadar da para mı eder' dedirtebilir. Ama işin aslı öyle değil. Bakanlık, tüketicinin aldatılmasına asla müsaade etmiyor ve her geçen gün denetimlerini daha da sıkılaştırıyor.
Hangi Sektörler Öne Çıkıyor?
Gıdadan tekstile, elektronikten otomotive kadar neredeyse her sektörde yanıltıcı reklam vakalarına rastlanıyor. Ancak bazı sektörler -ne yazık ki- bu konuda ön plana çıkıyor. Özellikle internet alışverişi ve dijital pazarlama alanında yapılan reklamlarda tüketicinin kafasını karıştıran ifadelere sıkça rastlanıyor.
Mesela 'indirimli fiyat' vaatleriyle müşteri çekmeye çalışan, ama aslında hiç indirim yapmayan firmalar... Ya da 'stoklar sınırlı' diyerek acil alışveriş hissi uyandıran, oysa stoklarında binlerce ürün bulunan mağazalar... Bunlar, belki küçük gibi görünen ama aslında tüketici güvenini zedeleyen davranışlar.
Tüketici Şikayetleri Dinleniyor
Bakanlığın çalışmalarında tüketici şikayetleri büyük önem taşıyor. Vatandaşın yaptığı her bir şikayet titizlikle inceleniyor ve gerekiyorsa denetim ekipleri harekete geçiyor. Bu aslında şu anlama geliyor: Eğer siz de aldatıldığınızı düşünüyorsanız, sesinizi duyurmaktan çekinmeyin.
Geçen yıla oranla bu yıl denetimlerin arttığını söylemek mümkün. Bakanlık, adeta tüketicinin yanında bir kalkan gibi duruyor. Firmalar artık daha dikkatli olmak zorunda - yoksa cezaları boyunlarında buluyorlar.
Peki bu cezalar ne işe yarıyor? Aslında iki temel amacı var: Birincisi, hile yapan firmaları cezalandırmak. İkincisi ve daha önemlisi, diğer firmalara 'aman ha, sakın böyle şeyler yapmaya kalkmayın' mesajı vermek.
Dijital Dünyada Tüketici Tuzağı
İnternet alışverişinin artmasıyla birlikte, dijital dünyada yapılan yanıltıcı reklamlar da çoğaldı. Sosyal medya reklamları, e-posta kampanyaları, 'flash sale' denen ani indirimler... Bunların bir kısmı maalesef tüketiciyi yanıltmak için kullanılabiliyor.
Bakanlık bu konuda da boş durmuyor. Dijital platformlardaki reklamlar da yakın takipte. 'Sadece 10 adet kaldı', 'son 2 saat', 'sadece bizde' gibi ifadelerle tüketiciyi yanıltmaya çalışan her kampanya denetleniyor.
Sonuç olarak, tüketici hakları konusunda Türkiye'de ciddi bir bilinçlenme olduğunu söyleyebilirim. Vatandaş artık daha bilinçli, bakanlık ise daha etkin. Firmaların da bu gerçeği görerek, tüketiciyi aldatmaya yönelik her türlü girişimden vazgeçmesi gerekiyor.
Yoksa -gördüğümüz gibi- cezaları boyunlarında buluyorlar. Ve inanın, bu cezalar giderek daha da ağırlaşıyor...