
Suyun üstündeki sessizlik, aslında ne çok şey anlatıyordu. Tam 110 yıl geçmiş üzerinden, ama zaman sanki donmuştu o koyda. Gelibolu'nun o meşhur Anzak Koyu'nda, tarihin sayfalarını karıştırmak için dalgıçlar suya indiğinde, hissettikleri şey tarifsizdi.
SS Milo... İsmini duymuş muydunuz? Belki hayır. Ama o, Çanakkale Savaşı'nın en kritik destek gemilerinden biriydi. İngiliz donanmasının lojistik desteğini sağlayan bu gemi, şimdi suyun derinliklerinde bir tarih hazinesi olarak yatıyor.
Sualtındaki Zaman Kapsülü
Dalış ekibinin lideri, "Sanki zamanda yolculuk yapıyormuşsunuz gibi" diyor ya, tam olarak öyle. Suyun altındaki her bir paslı parça, bir anı fısıldıyor adeta. Gemi enkazının etrafında dolaşırken, 1915'in o zorlu günlerini düşünmemek elde değil.
Aslında en ilginci, enkazın korunmuşluk derecesi. Denizin içinde, ama neredeyse bir müze vitrinindeki gibi duruyor bazı bölümleri. Bu dalış sadece bir keşif değil, aynı zamanda bir saygı duruşu.
Teknoloji Tarih Buluşması
Modern sualtı kameralarıyla çekilen görüntüler, detayları gözler önüne seriyor. Gemi güvertesindeki ekipmanlar, hala yerli yerinde. Sanki dün batmış gibi - oysa yüzyıldan fazla olmuş. Teknoloji sayesinde, tarihe yepyeni bir pencereden bakıyoruz.
Bu çalışma sadece gemiyi değil, aynı zamanda o dönemin askeri stratejilerini de anlamamızı sağlıyor. SS Milo'nun rolü, savaşın lojistik boyutunu gözler önüne seriyor.
Geçmişten Geleceğe Köprü
Peki neden önemli bu dalış? Çünkü unutulmaya yüz tutmuş bir hikayeyi canlandırıyor. Genç kuşaklara, tarihin sadece kitaplarda olmadığını gösteriyor. Bazen en derinlerde, en anlamlı hazineleri bulabiliyorsunuz.
Gelibolu yarımadası, her karışıyla tarih fısıldıyor. Anzak Koyu ise bu fısıltıların en dokunaklı olanlarından biri. SS Milo'nun hikayesi, savaşın insani boyutunu hatırlatıyor bize.
Dalış ekibi, "Su altında bile olsa, bu tarihi mirası korumak hepimizin görevi" diye ekliyor. Haklılar da. Çünkü geçmişi anlamak, geleceği inşa etmenin ilk adımı.