
Kim derdi ki ekranların bir zamanların en çok konuşulan aşk hikayesinin Zümrüt'ü, şimdi tamamen farklı bir hayatın içinde olacak? Yeşim Buber'i hatırlayanler için, o hâlâ Aynalı Tahir'in gönlünü fetheden o saf ve güzel Zümrüt. Ama zaman akıp gidiyor ve insanlar değişiyor, değil mi?
İzmir'in sakin bir köşesinde, adeta saklı bir cennette yaşamını sürdürüyor Buber. Şehrin karmaşasından, kameraların parıltısından uzakta... Onu son gördüğünüzden beri epey zaman geçti, biliyoruz. Belki de içinizden 'Acaba nerede, ne yapıyor?' diye soruyorsunuzdur.
Kameraları Bıraktı, Doğanın Kucağına Attı Kendini
Oyunculuğu bırakalı bayağı oldu. İddialı projeler, set stresi, şöhretin getirdiği o yoğun ilgi... Hepsi geride kaldı. Şimdilerde İzmir'in tertemiz havasını ciğerlerine çekiyor. Doğayla iç içe, sakin bir yaşam onunkisi. Kimi zaman bahçesiyle ilgileniyor, kimi zaman da sadece oturup etrafı seyrediyor. Şehir hayatının o koşturmacasına hiç benzemiyor, emin olun.
Öyle ki, eski günlerine dair neredeyse hiçbir iz taşımıyor üzerinde. Sosyal medya hesapları falan da yok. İsminizi sorsanız, belki gençler hatırlamaz bile – ama bizim gibi o dönemi yaşayanlar için unutulması imkansız bir yüz.
Zümrüt'ten Sonra: Sessiz Bir Yeniden Doğuş
Diziden ayrıldıktan sonraki süreçte neler yaşadı, neler hissetti tam olarak bilemiyoruz. Kim bilir, belki de kamera önü hayatı onun için yeterli değildi. Belki de aradığı huzuru ancak böyle sakin bir köşede bulabileceğini anladı. İtiraf etmek gerekirse, böyle bir tercih yapmak cesaret ister!
O artık ekranların sevilen yüzü Yeşim Buber'den çok daha fazlası. Kendi hayatının başrolü oldu sonunda. Ve görünüşe göre, bu rol onu gerçekten mutlu ediyor.