FOX'un sevilen aile dizisi, ekranların vazgeçilmezi haline gelen Bahar Çiçek Açmaya Hazır Mısın?, bu hafta 55. bölümüyle izleyicilerin karşısına çıkıyor. Dizi, artık herkesin diline pelesenk olmuş o meşhur sorusunu bir kez daha soruyor: Bahar çiçek açmaya gerçekten hazır mı?
Bahar'ın hayatı -neredeyse her hafta olduğu gibi- yine altüst olmuş durumda. Yiğit'le arasındaki o incecik çizgi giderek kalınlaşırken, beklenmedik bir ziyaretçi her şeyi değiştirebilir. Kim bu gizemli misafir? Cevabı bölümde saklı...
Duyguların Kıyameti Kopuyor!
Geçen bölümün final sahnesinde yaşanan o gergin anların üzerine, bu hafta her şey daha da karmaşık bir hal alıyor. Bahar'ın gözlerindeki o tedirgin ifade -siz de fark etmişsinizdir- her zamankinden daha belirgin. Yiğit ise, içinde bulunduğu ikilemden çıkmaya çalışırken, adeta kendiyle savaşıyor.
Bölümün en çok konuşulacak anlarından biri, kuşkusuz o telefon konuşması. Bahar'ın elinde titreyen telefon ve arka planda duyulan o ses... İzleyenleri derinden sarsacak türden.
- Bahar'ın geçmişinden gelen bir yüzleşme
- Yiğit'in verdiği ani bir karar
- Aile içinde patlak veren beklenmedik bir kriz
- Ve tabii ki o final sahnesi - kimse buna hazır değil!
Dizinin senarist ekibi bu kez gerçekten sınırları zorlamış. Öyle ki, bazı sahnelerde nefeslerin tutulduğunu hissedebilirsiniz. Özellikle Bahar ve annesi arasındaki o duygusal diyalog -insanın içini acıtıyor resmen.
Peki Ya Seyirci Tepkileri?
Sosyal medyada dizi hayranları şimdiden 55. bölüm için #Bahar55 hashtag'iyle paylaşımlar yapmaya başladı bile. Kimi "Bu hafta ne olacak?" diye merakla beklerken, kimi de geçen bölümün etkisinden hâlâ kurtulabilmiş değil.
Dizinin oyuncu kadrosunun performansları ise -her zamanki gibi- takdire şayan. Özellikle Bahar'ı canlandıran oyuncunun, bu bölümdeki o monoloğu için "sette herkesi ağlattı" dedikoduları dolaşıyor. Doğru mu acaba? Göreceğiz...
Bahar Çiçek Açmaya Hazır Mısın?'ın 55. bölümü, FOX ekranlarında bu akşam izleyiciyle buluşacak. Kaçıranlar için tekrarı muhakkak olacak elbette - ama ilk seferinde izlemenin verdiği o tarifsiz heyecanın yerini hiçbir şey tutmaz, değil mi?