Televizyon tarihinin belki de en çok konuşulan dizilerinden Aşk-ı Memnu'nun sevilen yüzü Ufuk Kaplan, ekranlardan uzak kaldığı süreçte inanılmaz bir değişim geçirdi. Eski fotoğraflarıyla şimdiki hali yan yana getirildiğinde, neredeyse tanıyamayacak kadar farklı görünüyor.
Hani bazı insanlar vardır, zaman onlara hiç dokunmamış gibi görünür? İşte Ufuk Kaplan kesinlikle onlardan değil. Aksine, zaman ona adeta başka bir kalıptan yeniden şekil vermiş.
O Eski Yüz Hatları Nerede Kaldı?
Bir zamanların yakışıklı oyuncusu, bugünlerde çok daha farklı bir imajla karşımıza çıkıyor. Yüz hatlarındaki değişim öyle belirgin ki, sosyal medyada paylaştığı son fotoğrafları gören hayranları ilk başta inanamamış. Kimi "Bu gerçekten o mu?" diye sormuş, kimi de değişimi yadırgamış.
Saçlarındaki gri teller, yüzündeki olgunluk ifadesi ve duruşundaki farklılık - her şey bambaşka bir Ufuk Kaplan portresi çiziyor. Ama şunu söylemeden geçemeyeceğim: bu değişim ona hiç de fena yakışmamış, doğrusu.
Hayranların Tepkisi: Şaşkınlık ve Beğeni Bir Arada
Sosyal medyada patlayan yorumlara bakılırsa, insanlar ikiye bölünmüş durumda. Bir kesim eski günleri özlerken, diğerleri bu olgun ve farklı imajı oldukça beğenmiş. "Aşk-ı Memnu'daki o delikanlı gitti, yerine oturmuş, olgun bir erkek geldi" diyenler de var, "Keşke eski haline dönse" diye hayıflananlar da.
Aslında düşününce - kim on yıl öncesinin aynı kişisi olarak kalabilir ki? Hepimiz değişiyoruz, gelişiyoruz, dönüşüyoruz. Ünlüler de bu kuraldan muaf değil sonuçta.
Peki Ya Kariyer?
Ufuk Kaplan'ın oyunculuk kariyerinde de bazı değişiklikler olduğu söyleniyor. Artık daha seçici projelerde yer almayı tercih ediyor, kendisine farklı türlerde roller seçiyor. Belki de bu fiziksel değişim, aslında içsel bir dönüşümün de yansımasıdır - kim bilir?
Şu kesin ki: Aşk-ı Memnu'nun Bihter'in kocası karakteri artık çok geride kalmış. Ufuk Kaplan şimdi bambaşka biri - hem görünüş olarak hem de sanat anlayışı olarak.
Değişim kaçınılmazdır vesselam. Bazılarımız bunu kabullenir ve kucaklar, bazılarımızsa direnir. Ufuk Kaplan'ın hikayesi de bize tam olarak bunu anlatıyor: Zamanın getirdiklerine açık olmak, belki de en doğrusu.
