Ankara'nın kalbinde, adeta bir lezzet tsunamisi yaşandı desek yeri. Siz hiç bir şehirde, başka bir şehrin mutfağı için bu kadar coşku gördünüz mü? Ben görmedim, açıkçası.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin muhteşem organizasyonuyla başkent, Antep'in o efsanevi mutfak kültürüyle buluştu. Festival alanına adım atar atmaz, insanı saran o müthiş baharat kokuları... nanenin, sumağın, isotun dans eden aromaları...
UNESCO'nun Gözbebeği Mutfak Ankara'da
Şimdi düşünün: Dünyada sadece iki şehir 'Yaratıcı Şehirler Ağı'na gastronomi dalında girebilmiş. Biri Gaziantep. Öbürü de... zaten önemi yok, Antep'in yanında sönük kalırlar.
Festivalde neler yoktu ki?
- O meşhur Antep kebaplarının en nadide çeşitleri
- Baklavadan katmer'e kadar tatlı çeşitliliği
- Geleneksel yöntemlerle hazırlanan onlarca yöresel lezzet
Ankaralılar İçin Unutulmaz Bir Haftasonu
Cumartesi günü öyle bir kalabalık vardı ki, insan kendini sanki Antep'in tarihi çarşılarında sanabilirdi. Ama hayır, burası Ankara'ydı ve başkentliler bu lezzet şölenine akın etmişti.
Belediye Başkanı Fatma Şahin'in dediği gibi, "Gaziantep mutfağı sadece yemek değil, binlerce yıllık kültürdür." Ve bu kültür, Ankara'da adeta yeniden hayat buldu. İnsanlar sadece yemek yemedi, aynı zamanda bir kültür yolculuğuna çıktı.
Peki en çok ne dikkat çekti biliyor musunuz? Gençlerin ilgisi. Üniversiteli gençlerin Antep mutfağına gösterdiği o yoğun ilgi... geleceğimiz adına umut vericiydi doğrusu.
Festival sadece damaklarda değil, gönüllerde de iz bıraktı. Ankara'da yaşayan Antepliler için bir vuslat, başkentliler içinse keşfedilmemiş lezzetler dünyasının kapılarını aralayan bir deneyim oldu.
Kısacası, bu festival sadece yemek etkinliği değil, kültürlerin buluşmasıydı. Ve inanın, bir dahaki sefere daha büyük bir coşkuyla geleceğine şüphem yok.
