Hakkari'de adeta bir bahar şenliği havası esti. Öyle ki, şehrin dört bir yanı rengarenk kıyafetler ve coşkulu müziklerle doldu taştı. Aslına bakarsanız, bu tür geleneksel festivaller bölgenin kültürünü yaşatmak adına gerçekten kıymetli.
Belediye Başkanı, bu yılki organizasyonun geçmiş yıllara göre çok daha geniş katılımla gerçekleştiğini belirtti. "Amacımız, unutulmaya yüz tutmuş değerlerimizi yeniden canlandırmak" dedi. Hakikaten de öyle oldu – her yaştan insanın bir araya geldiği muhteşem bir kültür şöleni yaşandı.
Geleneksel Danslar ve Müzik Şöleni
Festival alanında kurulan dev sahne, yöreye özgü dans gruplarına ev sahipliği yaptı. Ellerinde davullar, zurnalar eşliğinde performans sergileyen dansçılar, izleyenleri adeta büyüledi. Özellikle gençlerin bu kadar hevesle geleneksel danslara sahip çıkması görülmeye değerdi.
Kimileri ilk kez izliyordu bu tür bir performansı – yüzlerindeki şaşkınlık ve hayranlık ifadesi paha biçilemezdi. "Bizim kültürümüz işte bu kadar zengin" diye mırıldandı yanımda duran yaşlı bir amca, gözleri dolu dolu.
Yöresel Kıyafetler Defilesi
Festivalin en dikkat çeken bölümlerinden biri de geleneksel kıyafetlerin sergilendiği defileydi. Nesilden nesile aktarılan el işi kıyafetler, izleyenlere adeta görsel bir şölen yaşattı. Desenlerin anlamları, kullanılan renklerin hikayeleri – her biri ayrı bir tarih dersi gibiydi.
Genç modacıların bu kıyafetleri modern dokunuşlarla yeniden yorumlaması ise ayrıca takdir topladı. Geleneği gelecekle buluşturan harika bir proje olmuş.
Lezzet Durakları ve El Sanatları
Festival alanında kurulan stantlarda yöreye has yemekler ve el sanatı ürünleri sergilendi. Ziyaretçiler, tadına doyum olmayan lezzetleri deneme fırsatı bulurken, bir yandan da ustalık eseri el işlerini inceleme şansı yakaladı.
Yöresel tandır ekmeği, otlu peynir, bal ve daha niceleri... Her biri Anadolu'nun kadim lezzetlerinden. "Bu tada bir kez batan bir daha unutamaz" diye espriler yapan teyzelerin neşesi ise festival alanına ayrı bir renk kattı.
El sanatları sergisinde ise tam anlamıyla bir kültür hazinesi sunuldu. İğne oyası, halı dokumacılığı, ahşap işçiliği – her biri emek ve sabrın ürünü. Gençlerin bu sanatlara gösterdiği ilgi ise umut vericiydi.
Festival, akşam saatlerine kadar süren coşkulu anlarla devam etti. Güneş batarken, davulun ve zurnanın sesi Hakkari'nin vadilerinde yankılandı. Bu tür etkinliklerin – kültürümüzü yaşatmak adına – ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı herkese.
