Kim derdi ki Konya'nın kadim sokakları, bu kez farklı kıtalardan gelen mistik nağmelerle çınlayacak? Öyle oldu işte. Festivalin ilk akorları vurulduğunda, insanın tüyleri diken diken oluyor doğrusu.
Düşünsenize: Kanada'dan Japonya'ya, İran'dan Özbekistan'a uzanan bir müzik köprüsü. Her biri kendi kültürünün derinliklerinden süzülüp gelen sesler, Mevlana'nın manevi ikliminde buluşuyor. Adeta evrensel bir dil bu – notalarla kurulmuş bir barış köprüsü.
Ruhunuzu Titretecek Performanslar
Etkinlikler o kadar çeşitli ki... Bir yanda geleneksel Türk sufi müziğinin en nadide örnekleri, diğer yanda Japon enstrümanlarının gizemli tınıları. İran'lı müzisyenlerin yürek burkan melodileri, Özbek sanatçıların kadim Orta Asya ezgileriyle yarışıyor adeta.
Festival alanına adım attığınızda sizi ilk karşılayan şey, havada asılı kalan o mistik atmosfer oluyor. İnsan ister istemez kendini bırakıveriyor bu sihirli dünyaya. Sanki zaman durmuş, mekan genişlemiş gibi hissediyorsunuz. Garip bir huzur, tarifi imkansız bir dinginlik...
Konya: Mistisizm ve Müziğin Buluşma Noktası
Aslında hiç şaşırtıcı değil bu buluşmanın Konya'da gerçekleşmesi. Yüzyıllardır tasavvufun başkenti olan bu kadim şehir, müziğin evrensel dilini konuşmak için biçilmiş kaftan. Mevlana'nın 'gel, ne olursan ol yine gel' çağrısı, sanki notalara dönüşmüş gibi.
Festival organizatörleri hakikaten işini biliyor. Her detay özenle düşünülmüş. Sahne düzeninden ışık sistemine, akustikten seyirci konforuna kadar her şey kusursuz. İnsan 'keşke bitmese' diye iç geçiriyor doğrusu.
Sonuç mu? Kesinlikle Soluksuz!
Eğer ruhunuza hitap eden, içinizi ısıtacak bir müzik deneyimi arıyorsanız – ki hepimiz arıyoruz aslında – bu festival tam size göre. Sıradan bir konser değil, adeta ruhunuz için banyo yapmak gibi. Çıkarken kendinizi yeniden doğmuş gibi hissediyorsunuz.
Konya bu hafta sonu dünyanın en güzel mistik müziklerine ev sahipliği yapmaya devam edecek. Kaçırmayın derim – pişman olmazsınız!
