Yüzyıllık Gelenek Canlı Tutuluyor: Köyde Heyecan Dorukta!
Asırlık gelenek köyde canlı tutuluyor

Güneş henüz doğmamışken köy meydanında bir hareketlilik başlıyor. Sanki yüzyıllar öncesinden gelen bir ritüel gibi, herkes sessizce yerini alıyor. Kimi ellerinde meşalelerle, kimi ise renkli kumaşlarla süslenmiş eşyalarla... Bu, sadece bir kutlama değil, adeta zamanın durduğu anlardan biri.

"Dedelerimizden böyle gördük" diyor 78 yaşındaki Mehmet amca, gözlerindeki ışıltıyla. "Biz de torunlarımıza aktarıyoruz. Belki onlar da..." diye ekliyor, cümlesini tamamlamadan. Çünkü bazı duygular kelimelere sığmaz.

Nesilden Nesile Aktarılan Bir Miras

Her yıl aynı tarihte, aynı saatte buluşuyor köy halkı. Genç-yaşlı demeden katılıyor bu özel anlara. Kimi çocukluğundan beri katılıyor, kimi ise ilk kez deneyimliyor bu duyguyu. Ama hepsinin yüzündeki ifade aynı: Saf bir mutluluk ve gurur karışımı.

Yapılanlar basit görünebilir belki dışarıdan bakan birine - şarkılar, danslar, yerel kıyafetler... Ama asıl önemli olan, bu ritüellerin arkasındaki anlam. Toprağa bağlılık, birlik ruhu ve geçmişe saygı.

Modern Zamanlarda Geleneği Yaşatmak

"Telefonlar çekmiyor burada zaten" diye gülüyor gençlerden biri. "Belki de iyi oluyor" diye ekliyor, "böylece gerçekten anın tadını çıkarıyoruz."

Aslında haklı. Bu etkinlik, modern dünyanın hızına inat, yavaşlığın ve geleneğin güzelliğini hatırlatıyor insana. Çocuklar koşuşturuyor meydanda, yaşlılar anlatıyor eski hikayeleri, kadınlar bir yandan hazırlıkları tamamlıyor... Herkesin bir rolü var bu büyük senfonide.

Gün batımına doğru, en özel an yaşanıyor. Hep birlikte söylenen o eski türkü... Kimi notalara tam basamıyor belki, kimi sözleri karıştırıyor ama hiç fark etmiyor. Çünkü önemli olan birlikte söylemek, birlikte hissetmek.

Ve böylece bir gelenek daha gelecek nesillere aktarılmış oluyor. Belki biraz değişerek, belki biraz farklılaşarak ama özü hep aynı kalarak...