Tasavvuf edebiyatının en ilginç ve dikkat çekici türlerinden biri olan şathiye, hem içeriği hem de üslubuyla araştırmacıların ilgisini çekmeye devam ediyor. Bu özgün tür, sufilerin derin tasavvufi deneyimlerini mizahi bir dille ifade etme biçimi olarak karşımıza çıkıyor.
Şathiye Nedir ve Kökeni Ne Anlama Geliyor?
Şathiye kelimesi Arapça kökenli 'şath' sözcüğünden türemiştir ve konuşurken ölçüyü kaçırmak, abartılı davranmak anlamına gelir. Tarihsel kayıtlara göre, bu türde yazılan ilk şiirler 11. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Eserler daha çok tekke şairleri tarafından kaleme alınmış ve ozanların divan toplantılarında gündeme getirilmiştir.
Şathiye Türünün Öne Çıkan Özellikleri
Şathiye türünü diğer edebi türlerden ayıran belirgin özellikler bulunuyor. En ciddi tasavvufi konular dahi mizahi bir dille ifade edilir. Hezeliyat ve hiciv eserlerinden en önemli farkı, sadece tasavvufi konulara yer vermesidir.
Şathiye örnekleri incelendiğinde gazel şeklinde yazılan ve 'aa, xa, xa' kafiye dizimine rastlanır. Bu türde Ene'l Hak inancı esas alınır ve şair Allah'la senli benli bir üslupla konuşur. Geçmişte birçok şathiye türü, şeriata aykırı olduğu gerekçesiyle yasaklanmıştır.
15. ve 16. yüzyıllarda, daha önce yazılmış şathiyeleri açıklamak amacıyla çok sayıda risale kaleme alınmıştır. Bazı ozanların eserlerinde şathiyelerin sema veya koşma kalıbıyla yazıldığı görülür. Eserlerde daha çok Hz. Adem ve Hz. Havva'nın cennetten kovulma teması işlenmiştir.
Şathiye Türünün Önemli Temsilcileri ve Eserleri
Tasavvuf edebiyatının bu özgün türünde birçok usta isim eser vermiştir. Yunus Emre ve divanı bu alandaki en bilinen örneklerdendir. Bektaşi Veli'nin Faydalı Öğütler eseri, Azmi Baba divanı ve Kaygusuz Abdal'ın Saray ve Name isimli eserleri şathiye türünün önemli örnekleri arasında yer alır.
Şathiye türündeki eserler genellikle yazarın vecd halinde söylediği sözlerden oluşur ve manzum nitelik taşır. Bu türde Allah aşkı, bekabillah, fenafillah, vahdet-i vücut gibi tasavvufi konular işlenir. Ayrıca harabet ehli ve bezm-i alem türündeki gazellerde de şathiye türünden yararlanılmıştır.
İslam kelamcıları ve divan şairleri şathiye türündeki şiirlerin yazılmasına karşı çıkmış olsa da, bu tür sufiler ve tekke şairleri tarafından benimsenmiş ve geliştirilmiştir. Azmi Baba'nın bir şathiyesinde yer alan 'Sekiz cennet yaptın Adem için / Adem'i cennetten çıkardın niçin' dizeleri, bu türün karakteristik özelliklerini yansıtan önemli örneklerdendir.