
Niğde’de artık kitapların arasında dolaşan bir ruh var. Edebiyat dünyasının sevilen ismi, hemşehrimiz Yaşar Kaplan’ın adı, onu hiç unutturmayacak bir mekâna verildi. Öyle sıradan bir isim verme töreni de değildi bu; samimi, içten ve bir o kadar da hüzünlü bir vefa buluşmasıydı.
Belediye Başkanı Emrah Özdemir, yaptığı açıklamada sesi titreyerek, "Bizim için sadece bir yazar değil, bu şehrin manevi bir mirasıydı" dedi. Bu cümle, orada bulunan herkeste aynı duyguyu uyandırdı. Yeni yapılan ve modern olanaklarla donatılan kütüphanenin kapıları, sadece kitaplara değil, aynı zamanda bir değerin anısına da açılıyor.
Peki, Bu İsim Neden Bu Kadar Önemli?
Yaşar Kaplan, yazdığı her satırla Niğde’nin kültür haritasına adını kazımış bir isimdi. Onun eserlerini okuyanlar, sadece bir hikâyenin içine çekilmediler, aynı zamanda bu toprakların sıcaklığını, insanının naifliğini de hissettiler. Kütüphaneye adının verilmesi fikri, işte tam da bu yüzden o kadar isabetli oldu. Artık genç zihinler, onun adını her duyduklarında merak edecek, belki de ilk kez bir kitabını elleyecekler.
Düşünsenize, sıradan bir günde içeri girip sessizce oturduğunuz bir okuma salonunun, aslında size çok daha derin bir hikâye anlattığını. İşte burası tam olarak öyle bir yer olacak. Rafların arasında gezerken, aynı zamanda bir yazarın hayallerinin de arasında dolaşmış olacaksınız.
Bu karar, şehrin kültür ve sanata verdiği değerin de somut bir göstergesi aslında. Niğde, sadece tarihiyle ve doğal güzellikleriyle değil, artık böyle anlamlı bir kütüphane ile de anılacak. Edebiyatseverler için yeni bir buluşma noktası, öğrenciler için de ilham verici bir çalışma alanı burası.
Kısacası, Yaşar Kaplan’ın mirası, artık kağıttan sayfalara sıkışıp kalmayacak. Onun ruhu, binlerce kitabın arasında, o kütüphanenin her köşesinde hissedilecek. Ve belki de geleceğin yazarları, tam da onun adını taşıyan bu yerde yetişecek. Ne güzel bir döngü değil mi?