Ünlü Oyuncular Ayşe Barım Davasında Tanık Sandalyesinde! Mahkeme Salonunda Neler Yaşandı?
Ayşe Barım Davasında Ünlü Tanıklar Konuştu

Mahkeme koridorları bugün sanat dünyasının ünlü isimlerine ev sahipliği yaptı - ki kimileri için bu hiç de alışıldık bir sahne değildi doğrusu. Oyuncu Ayşe Barım hakkındaki davada, aralarında Selin Yeninci ve Ekin Mert Daymaz gibi isimlerin de bulunduğu tanıklar ifade verdi.

O sabahki atmosferi tarif etmek gerekirse... Adliyenin o soğuk, resmi havası bir anda sanatçıların gelişiyle değişiverdi. Sanki bir oyunun sahne arkasına tanık oluyordunuz, ama bu seferki sahne gerçek bir mahkeme salonuydu.

Tanık Koltuğunda Yıldızlar

Selin Yeninci, heyecanı yüzünden okunur haldeydi. İfadesine başlarken sesindeki o hafif titremeyi fark etmemek mümkün değildi - insan ister istemez merak ediyor, acaba kamera karşısındaki o kendinden emin haline ne olmuştu?

Ekin Mert Daymaz ise tam tersine, son derece sakin ve toplu görünüyordu. Sorulara verdiği yanıtlar ölçülüydü, her kelimesi tartılarak seçilmiş gibiydi. Belki de bir aktörün en büyük yeteneği - rol yapmak değil, gerçeği en doğru şekilde aktarmaktı o an.

Savunma ve İddia Tarafının Görüşleri

Davacı tarafın avukatı öyle bir agresiflikle sorularını yöneltti ki... Neredeyse bir dizi çekim setindeki gerilim sahnelerini aratmayacak cinstendi. Oysa burada roller gerçek, sözler ise hukuki sonuçlar doğuracak türdendi.

Barım'ın avukatı Özge Yücel'in duruşması ise tam bir hukuk dersi niteliğindeydi. Yüzündeki o sabırlı ifade, sanki yıllardır bu tür davalara alışkın olduğunu haykırırcasına belirgindi. "Müvekkilim hakkında yapılan suçlamaları kabul etmiyor" derkenki o kararlı ton, salonun her köşesinde yankılandı adeta.

Duruşmanın Seyir Defteri

Mahkeme heyeti - özellikle başkan - tanıklara yönelttiği sorularda son derece dikkatliydi. Her detayı didik didik ediyor, adeta bir oyun metnini inceler gibi her cümlenin altını çiziyorlardı. Sanat dünyasının bu renkli isimleri için alışılmadık bir deneyim olsa gerek.

Duruşma aralarında koridorda yaşananlar ise başlı başına bir hikâyeydi. Bir yanda ciddiyetini korumaya çalışan avukatlar, diğer yanda medyanın ilgisinden bunalan ünlüler... İnsan içinden "keşke bir belgesel ekibi bu anları kaydetse" diyor ister istemez.

Bir sonraki duruşma tarihi 3 Aralık olarak belirlendi - ki bu tarih sanırım taraflar için uzun bir bekleyiş süreci demek. Ne de olsa mahkeme süreçleri, bir filmin çekim sürecinden çok daha uzun ve meşakkatli ilerliyor.

İstanbul Adliyesi'nden çıkarken aklımda kalan son düşünce şuydu: Sanatçılar sahnede binlerce rol canlandırırlar, ama mahkeme salonunda kendi hayatlarının başrolünü oynamak en zor rollerden biri olsa gerek.