
Dün akşam saatlerinde sosyal medyaya düşen o görüntüler, siyaset arenasını bir anda alev topuna çevirmeyi başardı. CHP Grup Başkanvekili Abdullah Bulut, partisinin Genel Başkanı Özgür Özel'in katıldığı bir cenaze töreninden ayrılırken, adeta bir linç girişimiyle karşı karşıya kaldı.
Kalabalığın içinden yükselen öfke dolu sesler ve itiş kakışlar... Bulut'un güvenlik görevlileri eşliğinde araçlarına doğru zorlukla ilerleyişi... Tüm bunlar, kameralara böyle yansıdı. Ancak asıl patlama, sonrasında geldi.
"Bu Milletin Sabrı Tükenmiştir"
Olay yerinden ayrıldıktan sonra açıklama yapmak zorunda kalan Bulut'un sözleri, adeta bir bomba etkisi yarattı. Gözlerindeki öfkeyi saklama gereği bile duymadan, "Bu millet sizin canınıza tükürür" diye haykırdı. Evet, yanlış duymadınız. Bu cümle, Türkiye siyasetinin son dönemdeki en sert çıkışlarından biri olarak tarihe geçti.
Peki ama neydi bu kadar öfkelendiren Bulut'u? Olayın detaylarına baktığımızda, aslında basit bir cenaze ziyaretinin nasıl bir kaosa dönüştüğünü görüyoruz. Özgür Özel'in katıldığı tören, Bulut'un gelişiyle birlikte farklı bir boyut kazanmış. Kalabalık içindeki bir grup, Bulut'u protesto etmeye başlamış. İşte o an her şey kontrolden çıkmış.
Siyasetin Sert Yüzü
Aslında bu olay, Türk siyasetindeki gerginliğin ne boyutlara ulaştığının da bir göstergesi. Cenaze gibi saygı gerektiren bir ortamda bile siyasi gerilimlerin nasıl su yüzüne çıktığını görmek, oldukça düşündürücü. Bulut'un yaşadığı bu talihsiz olay, belki de ülke olarak biraz soluklanmaya ihtiyacımız olduğunu hatırlattı.
CHP'den yapılan açıklamalarda, olayın kınandığı ve gerekli hukuki süreçlerin başlatıldığı belirtildi. Ancak Bulut'un o anki tepkisi, sanırım birçok şeyi özetler nitelikteydi. Siyasetin bu kadar sertleştiği bir ortamda, belki de herkesin bir adım geri atıp düşünmesi gerekiyor.
Sonuç olarak, dün yaşananlar sadece bir siyasetçinin başına gelen talihsiz bir olay değil, aynı zamanda toplumdaki gerilimin de bir yansıması. Umarım bu tür olaylar, daha fazla yükselmeden son bulur.