Görüntüsüyle kalpleri çalan, oyunculuğuyla ekranlara taht kuran Burak Özçivit'ten magazin dünyasına adeta bir tokat gibi cevap geldi. Şimdiye kadar bu konularda susmayı tercih eden ünlü oyuncu, artık dayanamadığını gösterdi.
Özçivit'in ağzından dökülen o sözler, magazin medyasının kirli oyunlarına karşı bir başkaldırı gibiydi: "Konuşmaya bile değmez!" diye haykırdı adeta. Bu kadar net, bu kadar kesin.
Magazin Dünyasının Çirkin Yüzü
Aslında hepimiz biliyoruz ki magazin dünyası bazen gerçekten çirkinleşebiliyor. Öyle ki -insanların özel hayatlarıyla ilgili uydurma haberler yapılıyor, dedikodular çıkarılıyor ve bunlar gerçekmiş gibi sunuluyor. Burak Özçivit de tam olarak buna isyan ediyor.
"Ben işimi yapıyorum, sanatıma odaklanıyorum" diyen Özçivit'in ses tonundaki o öfkeyi hissetmemek mümkün değil. Sanki yıllardır içinde biriken her şeyi bir çırpıda dışa vurmuş gibi.
Sanatçı Duruşu
Burak Özçivit'in bu çıkışı aslında bir sanatçı duruşu. Kendi deyimiyle, "Ben sanatıma, işime konsantre olmak istiyorum." Peki magazin dünyası buna izin veriyor mu? Maalesef hayır.
Öyle ki -bazen öyle haberler çıkıyor ki insan şaşırıp kalıyor. Hiç olmamış şeyler, hiç söylenmemiş sözler sanki gerçekmiş gibi yazılıyor. Burak'ın bu tepkisi aslında tüm ünlülerin içinden geçenleri söylemesi gibi bir şey.
Belki de ilk kez bu kadar net konuştu.
Medyanın Sorumluluğu
Bu olay aslında medya dünyasının üzerine düşünmesi gereken çok şey olduğunu gösteriyor. Haber yapmak ile insanların özel hayatlarıyla oynamak arasındaki o ince çizgi maalesef çok fazla aşılıyor.
Burak Özçivit'in sözleri aslında sadece kendisi için değil, tüm magazin kurbanı olmuş ünlüler adına söylenmiş gibi. "Konuşmaya bile değmez" derken, aslında "Bu seviyesizliklere prim vermeyeceğim" diyor.
Ve haklı değil mi sizce?
Sonuçta -bir oyuncunun işi oyunculuk, magazin malzemesi olmak değil. Ama maalesef günümüz medya dünyasında bu ayrım giderek bulanıklaşıyor.
Sessiz Çoğunluğun Sesi
Burak Özçivit belki de sessiz kalan birçok ünlünün sesi oldu. Bu çıkışıyla "Artık yeter!" dedi. Magazin dünyasının kirli oyunlarına prim vermeyeceğini, asılsız haberlere cevap bile vermeye değer bulmadığını net bir şekilde gösterdi.
Peki bu tavır takdir edilmeli mi? Bence kesinlikle evet. Çünkü her dedikoduya, her asılsız habere cevap vermek, onları meşrulaştırmaktan başka bir işe yaramıyor.
Özçivit'in bu tavrı aslında oldukça olgun bir yaklaşım. Gürültüye değil, işine odaklanmak... Ne kadar doğru bir karar değil mi?
