Gürsel Tekin'den Özgür Özel'e Sert Tepki: 'Hakkımı Haram Ediyorum'
Gürsel Tekin: Özgür Özel'e Hakkımı Haram Ediyorum

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partisinin genel başkanı Özgür Özel hakkında sarf ettiği o keskin sözleri geri almayı reddetti. Daha da ileri giderek, "Hakkımı hepsine haram ediyorum" diye ekledi. Bu, sıradan bir siyasi atışmadan çok daha fazlası—parti içindeki gerilimin adeta su yüzüne çıktığı anlardan biri.

Tekin, Özel'in kendisine yönelik "zehir zemberek" olarak nitelendirilen açıklamalarına karşılık verirken oldukça sert bir dil kullandı. "Ben o lafları kullandımsa, bir bildiğim vardır" havasındaydı. İnsan ister istemez düşünüyor: Acaba parti içinde neler oluyor? Bu kadar keskin bir dil, sadece kişisel bir husumetin mi sonucu, yoksa daha derinlerde yatan bir hizipleşmenin işareti mi?

Gürsel Tekin, yaptığı açıklamada herhangi bir özür dilemeye niyeti olmadığını açıkça belirtti. Hatta, "Söylediklerimin arkasındayım, hakkımı da onlara helal etmiyorum" ifadeleriyle adeta meydan okudu. Siyaset arenasında bu tür çıkışlar her zaman risklidir—taraftar kaybetmekle, parti disipliniyle karşı karşıya kalmakla sonuçlanabilir. Ama görünen o ki Tekin, bunları göze almış durumda.

Peki ya Özgür Özel? Onun bu açıklamalara nasıl bir yanıt vereceği merak konusu. Parti içi dengeleri sarsabilecek böyle bir hamle, CHP'nin genel başkanı tarafından göz ardı edilebilir mi? Yoksa sessiz kalarak mesajını mı veriyor? Siyasetçiler arasındaki bu gergin diyaloglar, aslında sandıktan çok daha fazlasını anlatıyor bize—güç mücadelesini, kişisel hırsları ve belki de gelecekte patlak verecek daha büyük krizlerin habercisini.

Bu arada, taraftarlar ve siyaset gözlemcileri sosyal medyada ikiye bölünmüş durumda. Kimi Tekin'in cesaretini alkışlarken, kimi de partinin bu kritizmi kaldıramayacağını düşünüyor. Bir diğer kesim ise "Neden şimdi?" sorusunu soruyor. Siyasetin bu kadar hareketli olduğu bir dönemde, iç hesaplaşmaların gündemi nasıl etkileyeceği ise henüz belirsiz.

Sonuç olarak, Gürsel Tekin'in bu çıkışı sadece bir açıklama değil; bir ihtarname. Hem Özgür Özel'e hem de parti içindeki diğer aktörlere gönderilmiş sert bir mesaj. Önümüzdeki günlerde bu gerilimin nasıl sonuçlanacağını hep birlikte göreceğiz—belki de CHP'nin iç dinamikleri bundan sonra hiç olmadığı kadar değişecek.