CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bugünlerde siyaset sahnesini sarsan iddialara adeta isyan etti. Sözcü gazetesinde Saygı Öztürk imzasıyla çıkan ve kendisini hedef alan haberleri, son derece ağır ifadelerle yanıtladı. Öyle ki, bu türden manipülasyonlara artık tahammülü kalmadığı her halinden belliydi.
Ortalığı karıştırmak isteyenlerin oyununa geldiğini düşündüğü bu haberler için, "çirkin bir provokasyon" tabirini kullandı. Hiç vakit kaybetmeden hukukçulara talimat verdiğini, yapılanların hesabının sorulacağını belirtti. Bu, onun için sıradan bir yalanlama değil, adeta bir duruş meselesiydi.
Peki, neden şimdi? Neden böylesine sert bir çıkış? Kılıçdaroğlu'na göre, amacı belli olanlar, ülkeyi kaosa sürüklemek için her yolu deniyor. Medyayı kullanarak toplumu polarize etmek, onların en bilindik taktiklerinden biri. Fakat bu sefer, işi çok daha ileri götürdükleri aşikar.
Hukuki Mücadele Kapıda
Konuşmasının devamında, sadece sözde kalmayacak somut adımlar atılacağının altını çizdi. Hukuki süreçlerin derhal başlatılacağını, bu türden iftiraların artık cezasız kalmayacağını vurguladı. Bu, aynı zamanda benzeri manipülasyonlara göz açtırmayacağının da bir işaretiydi.
Siyasetin zehir zemberek bir hal aldığı şu günlerde, böyle iddiaların ne denli yıpratıcı olduğunu hepimiz biliyoruz. Kılıçdaroğlu, bu yıpratma politikalarına boyun eğmeyeceğini, dik duruşuyla bir kez daha gösterdi. Peki, karşı taraf buna hazır mı?
Sonuç olarak, bu olay, Türkiye siyasetindeki kirli bilgi savaşlarının ne denli tehlikeli boyutlara ulaşabildiğinin bir göstergesi. Kılıçdaroğlu'nun bu net tavrı, belki de bundan sonra atılacak iftiralara karşı bir uyarı niteliği taşıyor. Gerisini zaman gösterecek.
