Ankara'nın siyaset koridorlarında yankılanan bir isim daha var artık. Mehmet Daniş - evet, o isim - RTÜK'ün yeni başkanı olarak resmen göreve başladı. Peki kim bu Mehmet Daniş? Gelin, hayat hikayesinin derinliklerine inelim birlikte.
Erzurum'dan Ankara'ya Uzanan Bir Yol
1968 yılında Erzurum'da dünyaya gelen Daniş, tipik bir Anadolu çocuğuydu aslında. Ama öyle içinde öyle bir ateş varmış ki... Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi'ni kazanmasıyla hayatı tamamen değişmiş. Gazetecilik bölümünden mezun olduktan sonra akademik kariyer yapmaya karar vermiş - ki bu, belki de en doğru kararıymış.
Yüksek lisans, doktora... Hepsi iletişim alanında. Adeta bu işe doğmuş diyebiliriz. Ankara Üniversitesi'nde yardımcı doçent, doçent ve nihayet profesör unvanını alana kadar geçen süre - inanın - hiç de kolay olmamış.
RTÜK Serüveni Nasıl Başladı?
Aslında her şey 2019'da başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından RTÜK üyeliğine atandığında kimse bugünleri tahmin edemezdi herhalde. Üstelik 2022'de yeniden atanarak görev süresi uzatıldı. Şimdi düşünüyorum da, belki de başkanlık için hazırlanıyordu farkında olmadan.
Geçtiğimiz günlerde eski başkan Ebubekir Şahin'in Yargıtay üyeliğine seçilmesiyle boşalan koltuğa, hiç zaman kaybetmeden Mehmet Daniş oturdu. Resmi Gazete'de yayınlanan kararla artık o, RTÜK'ün yeni yüzü.
Peki Ya Özel Hayatı?
Evli ve iki çocuk babası olan Daniş, aslında sadece bir bürokrat veya akademisyen değil. İnsan ilişkilerinde oldukça başarılı olduğu söyleniyor - ki RTÜK gibi hassas bir kurumda bu çok önemli bence. Medya etiği, iletişim hukuku ve televizyon haberciliği konularında uzmanlaşmış biri olarak, bu görev için biçilmiş kaftan adeta.
Ankara'da yaşıyor ve kariyerinin büyük bölümünü bu şehirde geçirmiş. Belki de başkentin siyasi atmosferi onu bu göreve hazırlamıştır, kim bilir?
Yeni Dönem Ne Getirecek?
RTÜK son zamanlarda oldukça tartışmalı kararlara imza attı. Daniş'in başkanlığında neler değişecek merakla bekliyoruz doğrusu. Televizyon yayıncılığından dijital medyaya kadar uzanan geniş bir yelpazede etkili olacak kararlar alacak. Zor bir dönemde koltuğa oturduğunu söyleyebilirim açıkçası.
Akademik geçmişi ve iletişim alanındaki derin bilgisi, onun için büyük bir avantaj. Ama pratikte işler her zaman teorideki gibi yürümüyor maalesef. Bakalım, bu zorlu sınavdan nasıl bir karneyle çıkacak?
Bir iletişim profesörünün RTÜK başkanı olması aslında oldukça anlamlı. En azından medya dünyasının dilinden anlayan biri var artık başta. Umarım bu, daha dengeli ve adil bir yayıncılık anlayışına kapı açar.