Düşünsenize... Tam 1 milyon liranın sadece bir cevap kadar uzağınızda olduğu o an. Stüdyodaki ışıklar, kameranın o keskin bakışı ve o meşhur müzik. Kim Milyoner Olmak İster'in o bilindik sahnesi işte. Fakat bu bölüm, diğerlerinden çok ama çok farklıydı.
Yarışmacı, soruları adeta bir balerin inceliğiyle geçiyordu. Ama öyle bir an geldi ki – herkesin sandalyenin kenarına kaydığı o kritik soru – stüdyodaki zaman durmuştu sanki. Kenan Işık'ın yüzündeki o hafif gülümseme, acaba bir ipucu muydu yoksa sadece sunucunun profesyonel tavrı mı?
Jokerler Havada Uçuşuyor
İzleyenlerin artık nefes almayı unuttuğu o anda, yarışmacı elindeki jokerleri bir bir harcamaya başladı. Seyirciye sorma? Belki. Telefon hakkı? Neden olmasın. Ama asıl bomba, son çare olarak görülen 'Yarı Yarıya' jokerinden sonra patladı.
Ekranda beliren şıkların yarısının kaybolması... İşte o an! Geriye kalan iki seçenekten birinin doğru cevap olması gerekiyordu. Yarışmacının yüzündeki o şaşkınlık ve bir o kadar da kararlı ifade, sanırım o gece evlerdeki her televizyona kazınmıştır.
Ve O Tarihi Karar Anı
Son soru. Milyonluk soru. Ya her şeyi alacaksın ya da elinde olan yüz binlerce lirayı kaybedip sıfırlanacaksın. Kenan Işık'ın sesi hafifçe titriyordu, belli ki o da en az izleyiciler kadar gerilmişti. "Cevabınız nedir?" diye sorduğu an, belki de televizyon tarihimizin en uzun üç saniyesi yaşandı.
Yarışmacı önce derin bir nefes aldı. Sonra, sanki dünyanın en basit sorusunu cevaplıyormuşçasına sakin bir ifadeyle – ki bu sakinliğin nereden geldiğini hala çözemiyorum – cevabını verdi. Stüdyodaki sessizlik, yerini ya bir haykırışa ya da derin bir hayal kırıklığına bırakacaktı.
Ve işte o sonuç... Ekranda beliren yeşil tik ve stüdyoyu saran alkış tufanı! Gözlerdeki o mutluluk yaşları, her şeye değerdi aslında. İnsan, böyle anlar için yaşıyor zaten.
Bu program bize bir kez daha gösterdi ki; bazen hayat sadece bir risk kadar uzakta. Ve kim bilir, belki de sıradaki milyoner siz olursunuz? Ne dersiniz, denemeye hazır mısınız?
