Murat Ülker'den Don Kişot Yorumu: Batı Değerlerinin Evrenselleştirilmesi
Murat Ülker Don Kişot'u Eleştirdi

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, kişisel blogunda yayımladığı son yazısında Cervantes'in ünlü eseri Don Kişot'u farklı bir perspektifle ele alarak dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.

Don Kişot'un Kültürel İşlevi

Ülker, gençlik yıllarında okuduğu Don Kişot'un sadece bir edebi başyapıt olarak değil, aynı zamanda Batı kültürünün değerlerini dünyaya yayma aracı olarak işlev gördüğünü savundu. Romanın yalnızca bir parodi veya edebi dönüm noktası olarak görülmesinin eksik bir yaklaşım olduğunu belirten Ülker, eserin daha derin bir kültürel misyonu bulunduğunu ifade etti.

Ian Watt'ın Don Kişot'u modern romanın başlangıcı olarak sınıflandırmasının yeterli olmadığını vurgulayan Ülker, eserin Avrupa'nın akılcılık ve bireycilik merkezli değerler sistemini dünyanın geri kalanına "doğal ve evrenselmiş" gibi aktardığını ileri sürdü.

Doğu-Batı Karşılaştırması

Ülker'in analizine göre, romanda yer alan Müslüman tarihçi figürünün "güvenilmez" olarak konumlandırılması, Batı'nın Doğu üzerindeki kültürel üstünlük iddiasının erken bir örneğini oluşturuyor. Bu durumun 19. yüzyıl Oryantalizminin entelektüel zeminini hazırladığını belirten Ülker, eserin sembolik anlamlarına dikkat çekti.

Don Kişot'un Batı modernitesi için sembolik bir metin olduğunu kaydeden Ülker, bireyin idealizminin toplumsal gerçeklik karşısında yenilgisinin "Batı'nın akılcılık zaferi" olarak kurgulandığını dile getirdi. Eseri Doğu'daki kahramanlık anlatılarıyla karşılaştıran Ülker, şu önemli tespitlerde bulundu:

  • Dede Korkut hikayelerindeki ilahi kahramanlık anlayışı
  • Battal Gazi menkıbelerinin temel karakteristiği
  • Hz. Ali menkıbelerindeki kahramanlık biçimi
  • Don Kişot'taki çöküş temalarının sembolik farklılıkları

Müzikal Eleştirisi ve Sahne Yorumu

Zorlu PSM'de izlediği Don Kişot müzikalini de değerlendiren Ülker, bazı sahne yorumlarının romandaki bağlamla örtüşmediğini belirterek özellikle Dulcinea'ya yönelik eklenen "toplu tecavüz" sahnesini eleştirdi. Yaptığı araştırmalar sonucunda bu sahnenin romanda yer almadığını tespit eden Ülker, uyarlamanın modern sahneleme tercihleriyle gereksiz bir dramatizasyon içerdiğini yazdı.

Oyunun genel atmosferinde tiyatronun "yeni nesli yakalamakta yetersiz kaldığını" ifade eden Ülker, teknolojinin sahneye entegrasyonu konusunda daha yenilikçi yaklaşımların kullanılabileceğini söyledi.

Oyuncu Performansları

Müzikalin oyunculuk performanslarına da değinen Ülker, Selçuk Yöntem'in etkileyici bir performans sergilediğini belirtti. Zuhal Olcay'ın ilk perdede bazı teknik aksaklıklardan etkilense de ikinci perdede güçlü bir sahne duruşu ortaya koyduğunu aktaran Ülker, Cengiz Bozkurt'un Sancho Panza karakterini "sevimli ve anlaşılır" bir yorumla canlandırdığını ifade etti.

Ülker, yapımda emeği geçen tüm oyuncu ve teknik ekbe teşekkür ederek, kültürel eleştirilerinin yanı sıra sanatsal çabanın takdir edilmesi gerektiğinin altını çizdi.