Firavun'un Büyücülerine Cevap: Musa'nın Asası ve İlahi Mucizenin Şaşırtıcı Detayları
Musa'nın Asası ve Firavun'un Büyücüleri

Şu hayatta insanın karşısına çıkan bazı anlar vardır ki, gerçekten inanılması güç şeyler yaşanır. Tıpkı o meşhur Firavun sahnesinde olduğu gibi... Aslında düşününce, o anı gözünüzde canlandırmaya çalışın: Kalabalık bir meydan, iki taraf ve ortada hakikatle batılın çarpışması.

Firavun'un büyücüleri ne yapmıştı peki? Bütün hünerlerini sergilemişler, insan gözünü aldatacak olağanüstü işler çıkarmışlardı. İpler ve değnekler öyle bir hareket ediyordu ki, neredeyse gerçekten canlıymış gibi görünüyorlardı. İnsan aklı böyle şeylere nasıl inanmaz ki?

İşte Tam O Anda Her Şey Değişti

Musa'nın asası yere bırakıldığında, o meşhur ayetin dediği gibi: "Onların uydurduklarını yutmaya başladı." Bu ifade öyle sıradan bir yutma eylemi değil elbette. Sanki hakikatin batılı nasıl silip süpürdüğünün sembolik bir anlatımı.

Diyanet'in tefsirinde bu olay şöyle açıklanıyor: Allah'ın Musa'ya verdiği mucize, sadece göz boyamaktan ibaret değildi. O, gerçeğin ta kendisiydi. Büyücülerin yaptıklarıysa -ne kadar etkileyici görünürse görünsün- sadece bir aldatmacaydı.

Ayetin Bugünkü Hayatımızdaki Yeri

Peki bu kıssa bize ne anlatıyor? Bence asıl mesele şu: Günümüzde de karşımıza çıkan sayısız 'sözde gerçekler' var. Medyada, sosyal hayatta, hatta bazen en yakınlarımızın ağzından çıkan şeylerde... Hepsi gerçekmiş gibi sunuluyor ama içlerinden hangisi hakikaten doğru?

Ayet bize diyor ki: Gerçek olan, eninde sonunda ortaya çıkar. Tıpkı Musa'nın asasının o yapay görüntüleri yok ettiği gibi, hakikat de er ya da geç batılı yok edecektir. Bu, adeta evrensel bir yasa gibi.

Düşünsenize, o büyücüler bile gerçeği gördüklerinde hemen secdeye kapanmışlardı. Demek ki insan kalbi -ne kadar körelmiş olursa olsun- hakikati görünce tanıyabiliyor.

Ayetin Dilsel Güzellikleri

Arapçası "Fe-lemmâ elkav seharat a'yunuhum ve azzehum fî nefsihim ve havfihim" şeklinde başlayan bu ayet, aslında dilsel olarak da oldukça çarpıcı. Kelimelerin seçimi, cümlenin ritmi... Sanki olayın heyecanını dilin içine işlemişler.

Türkçe meali ise şöyle: "Onlar (sihirbazlar) atınca, Musa dedi ki: 'Sizin getirdiğiniz şey sihirdir. Allah onu mutlaka boşa çıkaracaktır. Çünkü Allah bozguncuların işini düzeltmez.'"

Burada 'bozguncular' ifadesi özellikle dikkat çekici. Çünkü batılı hakikatmiş gibi göstermek, en büyük bozgunculuklardan biri değil midir?

Sonuç olarak, bu ayet bize sadece geçmişte yaşanmış bir olayı anlatmıyor. Aynı zamanda günlük hayatımızda karşılaştığımız sayısız 'sahte gerçek' karşısında nasıl bir tavır takınmamız gerektiğini de öğretiyor. Hakikat her zaman galip gelecek - belki hemen değil, ama mutlaka.