Ne acı bir haberle uyandık bugün... Türk edebiyatının çınarlarından biri daha devrildi. Yavuz Bülent Bakiler, ardında binlerce mısra ve derin bir kültür mirası bırakarak aramızdan ayrıldı.
Eski Kütahya Milletvekili Yalçın Topçu, bu acı haberi duyar duymaz kaleme sarıldı adeta. Öyle içten, öyle samimi bir taziye mesajı hazırladı ki, okurken insanın yüreği burkuluyor. Bakiler'in sadece bir şair olmadığını, aynı zamanda bir kültür elçisi, bir gönül insanı olduğunu vurguladı.
Edebiyat Dünyasında Derin Üzüntü
Topçu'nun mesajında dikkat çeken şey, o samimi üsluptu. "Türk edebiyatının büyük kaybı" diye başlıyordu cümlelerine, ama sanki sadece edebiyat değil, gönül dünyamız da sarsılmıştı. Bakiler'in şiirlerinin nesiller boyu okunacağını, fikirlerinin ise hep rehber olacağını belirtiyordu.
Aslında düşünüyorum da - ne çok şey kaybettik biz bugün. Bir kültür hazinesi daha gitti yanımızdan. Bakiler'in o kendine has üslubu, o Türkçe sevdası, o vatan aşkı... Hepsi birer birer gözümün önüne geliyor.
Kelimeler Yetmiyor Bazen
Topçu'nun mesajında en çok dikkatimi çeken şey, kelimelerin bazen ne kadar yetersiz kalabildiğiydi. Öyle ya, böyle büyük bir kaybın acısını hangi kelimeler tam olarak anlatabilir ki? Ama yine de denemiş, yüreğindeki yangını kağıda dökmeye çalışmış.
Bakiler - o mütevazi, o bilge insan - artık aramızda yok. Fakat geride bıraktığı eserlerle, yaktığı meşaleyle hep aramızda olacak. Topçu da bunu vurguluyor zaten: "Eserleriyle daima aramızda yaşayacak" diyor.
Acı bir gün... Türk edebiyatı için, kültürümüz için, hepimiz için. Yavuz Bülent Bakiler'i rahmetle anıyor, sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Mekanı cennet olsun.
