Hayatın o acımasız gerçeği yine yüzünü gösterdi. Oyuncu Uraz Kaygılaroğlu, sevdiği birini daha toprağa verdi. Hülya Açıkgöz - yani Uraz'ın canından çok sevdiği babaannesi - geçtiğimiz günlerde aramızdan ayrıldı. Kimi kayıplar var ki, tarifi kelimelerle mümkün değil.
Son yolculuğa uğurlanma töreni, o bildik hüzün atmosferinde geçti. Zincirlikuyu'daki o meşhur camide toplanan kalabalık, aslında her şeyi anlatıyordu. Yüreklerdeki o ağırlık, gözlerdeki o nem - insan ölüm karşısında ne kadar çaresiz hissettiriyor kendini.
Sanat Dünyasından Yoğun İlgi
İlginçtir, böyle anlarda kimlerin yanında olduğunu görüyorsunuz. Sanat camiasından tanıdık yüzler bir bir belirdi cami avlusunda. Hepsi aynı düşünceyle oradaydı: Uraz'a ve ailesine destek olmak. Çünkü acı paylaşıldıkça hafifliyor - en azından öyle diyorlar.
Cenaze namazı sonrası o zorlu an geldi. Tabut omuzlara alındı, son dualar okundu. Uraz'ın yüzündeki ifadeyi görmeliydiniz - o iç burkan, tarifsiz bir acıydı adeta. Babaannesine veda etmek... Dünyanın en zor işlerinden biri olsa gerek.
Aile Bağlarının Derinliği
Uraz Kaygılaroğlu denilince akla hemen o sıcacık aile bağları geliyor. Babaannesi Hülya Hanım'la olan ilişkisi herkesin malumu. Öyle sıradan bir torun-büyükanne ilişkisinden çok daha ötesiydi. Derin, köklü, samimi... Bu kaybın Uraz için ne anlama geldiğini tahmin etmek zor değil.
Şimdi geriye ne mi kaldı? Anılar... Bir ömür boyu saklanacak o güzel anılar. Belki acı biraz hafifleyince, o anılar daha da değerlenecek. Zamanın iyileştirici gücüne inanmaktan başka çaremiz var mı ki?
Uraz Kaygılaroğlu ve ailesine başsağlığı diliyoruz. Mekanı cennet olsun Hülya Hanım'ın...