Ne acı bir haberle uyandık bu sabah. Türk edebiyatının köşe taşlarından biri olan Yavuz Bülent Bakiler, artık aramızda değil. 85 yıllık ömrünü kelimelere, mısralara, Türkçenin derinliklerine adamış bir isim sessizce çekip gitti.
Aslen Sivaslı olan Bakiler -o güzelim Anadolu Türkçesiyle konuşurdu hep- Ankara'da tedavi gördüğü hastanede son nefesini verdi. Ne diyeceksin ki? Kelimeler bazen yetmiyor işte.
Bir Ömür Türkçe İçin Mücadele
Bakiler'in hayatına baktığımızda, adeta Türkçenin yılmaz bir bekçisi olduğunu görüyoruz. Gazetecilikten bürokrasiye, şiirden denemelere kadar her alanda dilimizin güzelliklerini anlatmak için çırpındı durdu. 'Türkçem Benim Ses Bayrağım' diyen bir adamdı o - gerçekten de öyleydi.
Şiirleri var ya... 'Yalnızlık' mı dersin, 'Üsküp'ten Kosova'ya' mı dersin, her biri başka bir alem. Hani bazı şairler vardır, mısralarıyla içinize işler ya - işte öyle biriydi.
Siyasetten Edebiyata Uzanan Yol
1960'lı yıllarda TRT'de görev yaparken bir yandan da siyasetle ilgilenmeye başladı. Ama asıl tutkusu hep edebiyattı. 1970'lerde gazeteciliğe yöneldi, Tercüman gazetesinde köşe yazıları yazdı. O yazılar öyle sıradan yazılar değildi - her biri Türkçenin inceliklerini gösteren birer şaheserdi adeta.
Sonraki yıllarda Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Yazarlar Birliği gibi kurumlarda aktif rol aldı. Türk Edebiyatı Vakfı'nın başkanlığını yürüttü. Yani kısacası, edebiyat dünyamızın her köşesinde iz bıraktı.
Eserleriyle Yaşayacak
Bakiler'in ardından bıraktığı eserler saymakla bitmez. 'Yalnızlık', 'Dost', 'Seninle' gibi şiir kitapları; 'Üsküp'ten Kosova'ya', 'Türkistan Türkistan' gibi gezi yazıları; 'Sivas'a Şiir' ise memleketine olan sevgisini anlattığı özel bir çalışma.
Peki ya 'Arif Nihat Asya'dan Hatıralar'? İşte o kitap, edebiyat tarihimiz için paha biçilmez bir kaynak. Bakiler, sadece kendi eserleriyle değil, başkalarının eserlerine verdiği değerle de anılacak.
Cenazesi yarın Ankara Kocatepe Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakip toprağa verilecek. Ama o aslında hiç gitmeyecek - mısralarında, kitaplarında, Türkçeye olan sevgimizde yaşayacak.
Geride kalanlara, sevenlerine, Türk edebiyatına başsağlığı diliyoruz. Işıklar içinde uyu usta kalem...
