Tam beş yüz yıldır ayakta... Samsun'un göbeğinde, bir tarih fısıldıyor Hacı Hatun Camisi. Ve şimdi, o kadim duvarlar yeniden hayat buluyor. 10 milyon 395 bin TL'lik dev bir yatırımla!
Restorasyon işini üstlenen firmanın temsilcisi, "Bu iş sadece bir tamirat değil" diyor ve ekliyor: "Bir nevi zamanda yolculuk. Her bir taşına, her bir çivisine özenle yaklaşıyoruz." Gerçekten de öyle - çünkü bu cami sıradan bir yapı değil. 1529'da inşa edilmiş, yani Kanuni Sultan Süleyman döneminden bugüne ulaşmış bir hazine.
Zamana Direnen Bir Mimari Şaheser
Restorasyon ekibi işe koyulduğunda nelerle karşılaşmadılar ki? Ahşap kirişlerde yorgunluk izleri, taşlarda asırların yükü... Ama hepsinden önemlisi, o eşsiz Osmanlı mimarisinin detayları. "Unutmayın" diyor yetkili, "biz sadece onarıyor değiliz, aynı zamanda koruyoruz da."
Peki neler yapılıyor tam olarak? İşte detaylar:
- Çatı sisteminin tamamen yenilenmesi
- Tarihi minarenin özgün detayları korunarak güçlendirilmesi
- Ahşap işçiliğinin ustalıkla onarımı
- Elektrik ve aydınlatma sistemlerinin çağdaş ihtiyaçlara uygun hale getirilmesi
Samsunluların Gözü Kulağı Restorasyonda
Caminin etrafında dolaşan yaşlı amcalar var - çocukluklarından beri bu camide namaz kılanlar. "Bizim için sadece bir bina değil" diyor içlerinden biri. "Dedelerimizin, ninelerimizin anıları var burada." Haklı da. Bu tür restorasyonlar sadece taşın-toprağın değil, anıların da tamiri aslında.
Restorasyon ekibi bu hassasiyetin farkında. "Bazen öyle detaylarla karşılaşıyoruz ki" diye anlatıyor bir usta, "insan hayretler içinde kalıyor. Mesela bir ahşap oymada, beş yüz yıl önceki marangozun parmak izini bulmak gibi."
Çalışmalar titizlikle sürüyor. Her gün yeni bir sürprizle karşılaşabilirsiniz - belki kayıp bir kitabe, belki unutulmuş bir mimari detay. Kim bilir?
Bir düşünün: Bu cami yapıldığında, dünya çok farklı bir yerdi. O günden bugüne sayısız insan gelip geçti bu kapılardan. Şimdi yeni bir sayfa açılıyor - hem tarihe saygı, hem geleceğe miras.
Samsun için sıradan bir restorasyon projesi değil bu. Şehrin kimliğine kazınmiş bir değerin yeniden doğuşu. Ve inanın, bitiş gününü sabırsızlıkla bekleyen sadece Samsunlular değil.