İstanbul denince akla sadece camiler ve saraylar gelmez - saklı kalmış tarih hazineleri de vardır, tıpkı Anadolu Hisarı gibi. Göksu Deresi'nin Boğaz'a kavuştuğu o büyüleyici noktada yükselen bu hisar, adeta zamana meydan okuyor.
Aslında her taşında ayrı bir hikaye saklı. 1395 yılında, Yıldırım Beyazıt'ın emriyle inşa edilmiş. Amacı o dönemde Boğaz'ın kontrolünü sağlamak ve İstanbul kuşatmalarını kolaylaştırmakmış. Tarih meraklıları için söylüyorum: burası fetih yolunda atılmış dev bir adım aslında.
Gizli Kalmış Detaylar
Hisarın mimarisine bakınca insan hayran kalıyor. Dış kale surları ve iç kale yapısıyla tam bir savunma harikası. Kalın duvarları, stratejik kuleleri - her şeyiyle mükemmel bir askeri üs aslında. Restorasyonlar sayesinde günümüze kadar sapasağlam gelmeyi başarmış.
Biliyor musunuz, hisarın hemen yanıbaşında bir de Anadolu Hisarı Mescidi var? Tarihi dokuyu tamamlayan muazzam bir eser. Çevredeki o tarihi Osmanlı evleri ise insanı adeta eski zamanlara götürüyor.
Neden Gitmeli, Nasıl Gidilmeli?
İstanbul'un Anadolu Yakası'nda, Beykoz ilçesinde yer alıyor. Üsküdar'a yakın mesafede. Toplu taşımayla ulaşım oldukça kolay - otobüsler ve minibüsler sizi neredeyse hisarın kapısına kadar götürüyor.
Eğer yolunuz düşerse - ki kesinlikle düşmeli - yanınıza fotoğraf makinenizi almayı unutmayın. Boğaz manzarası inanılmaz. Özellikle gün batımında hisarın silüeti muhteşem görünüyor. Tarihle doğanın buluştuğu nadir yerlerden biri burası.
Son bir not: çevredeki balık restoranlarını denemenizi tavsiye ederim. Tarihi hisarla Boğaz'ın keyfini çıkarırken bir yandan da taze balık yemenin tadına doyum olmaz!
