
Düşünsenize, beton yığınları arasında sıkışıp kalmış bir şehir... Sonra bir anda nefes almaya başlıyorsunuz. İşte İstanbul için tam da böyle bir dönüm noktasındayız!
Belediye başkanının tabiri caizse, "Artık yeter!" dediği o an geldi çattı. 7 milyon metrekare? Evet, yanlış duymadınız. Koskoca 7 milyon metrekare yeni yeşil alan İstanbulluların hizmetine sunuluyor.
Nefes Almak Artık Lüks Değil
Projenin bel kemiğini oluşturan en kritik hamlelerden biri: metruk binaların yıkılarak yerlerine parkların yapılması. Kim derdi ki o terk edilmiş, içler acısı haldeki binalar bir gün çocukların koşup oynadığı, kuşların öttüğü mekanlara dönüşecek?
Ve işin en can alıcı kısmı - her şey planlı programlı ilerliyor. 2025'in son çeyreğine kadar tamamlanması beklenen bu dev proje, şehrin çehresini baştan aşağı değiştirecek.
Peki Ya Sonrası?
Belediye yetkilileriyle yapılan görüşmelerde aldığım izlenim şu: Bu sadece bir başlangıç. Asıl hedef, İstanbul'u dünyanın en yaşanabilir metropollerinden biri haline getirmek. Hayal gibi geliyor kulağa, değil mi? Ama inanın, görünen o ki bu hayal gerçeğe dönüşmek üzere.
Proje kapsamında sadece parklar yok üstelik. Yürüyüş yolları, bisiklet parkurları, rengarenk oyun alanları... Kısacası, şehrin her köşesine dokunacak bir yenilenme hareketi bu.
Şimdi soruyorum size: Betonun gri rengine alışmış bir şehir, bir anda yemyeşil bir vahaya dönüşür mü? Cevabı önümüzdeki aylarda hep birlikte göreceğiz.