
Düşünsenize, İstanbul'un o gizemli sokaklarında dolaşırken karşınıza çıkan yüzlerce yıllık bir cami... Şimdi o hissi, o tarihi dokuyu ekranınızın başından yaşayabilirsiniz. Hem de sadece bir tıkla.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, gerçekten takdir edilesi bir projeye imza attı. Şehrin ruhunu, tarihini ve maneviyatını yansıtan tam 603 cami ve 225 türbe, titizlikle dijital dünyaya aktarıldı. Bu, sıradan bir arşivleme çalışması değil; adeta zamana karşı verilen teknolojik bir mücadele.
Peki, Bu Devasa Proje Nasıl Hayata Geçirildi?
İşin arka planı epey meşakkatli. Ekipler, her bir yapıyı en ince ayrıntısına kadar inceleyerek, 3 boyutlu lazer tarayıcılar ve yüksek çözünürlüklü fotoğraf makineleriyle görüntüledi. Ortaya çıkan veriler, özenle işlendi ve "dijital ikizler" oluşturuldu. Yani artık bu tarihi mekanlar, sanal alemde de varlar.
Projenin sadece bugünü değil, yarını da düşündüğü aşikar. Restorasyon çalışmaları için paha biçilmez bir veri kaynağı oluşturuldu. Bir yapının en küçük detayı bile artık kaybolmayacak. Hatta yangın, deprem gibi beklenmedik durumlarda dahi, orijinal haline sadık kalınarak yeniden inşa etmek mümkün olacak. Ne muazzam bir düşünce değil mi?
Kültürel Mirasa Açılan Sanal Kapı
Belki de en güzel yanı, bu hazineye ulaşmanın artık çok kolay olması. İstanbul'dan kilometrelerce uzakta olsanız dahi, sizi asırlık çınarların gölgesine, şadırvanların serin sularına ve o eşsiz çinilerle bezenmiş duvarlara götürebiliyor. Öğrenciler, araştırmacılar, tarih meraklıları... Kısacası İstanbul'a gönül veren herkes için bulunmaz bir nimet.
İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı'ın da dediği gibi, bu iş sadece taşın, tuğlanın kaydını tutmaktan ibaret değil. Şehrin hafızasını, kimliğini geleceğe taşımakla ilgili. Dijitalleşme bazen soğuk gelebilir, ama bu proje tam tersine tarihe sıcacık bir dokunuş.
Sonuç olarak, İstanbul bir kez daha 'dünya başkenti' olduğunu kanıtlıyor. Bu sefer teknoloji ve tarihi buluşturarak. O yüzden buyurun, dijital İstanbul turuna. Keşfedilecek o kadar çok şey var ki...