
Güneşin altın sarısı ışıklarının suları okşadığı o mükemmel anda, Tuvana Türkay adeta mavinin kalbine bir davetiyeydi. Sahilden gelen ıslak kum kokusu ve uzaklardaki martı çığlıkları eşliğinde, o anın tadını çıkarmayı gerçekten hak ettiğini her haliyle gösterdi.
Kimileri için sıradan bir yüzme molası olsa da, onun için tam bir ruh yenileme seremonisiydi adeta. Suyun üzerinde hafifçe süzülürken, yüzündeki o tabii gülümseme –belki de denizden gelen bir esin– her şeyi anlatmaya yetiyordu.
Ve elbette, Tuvana’nın o günkü tarzı da en az deniz kadar konuşuldu! Çantasından çıkardığı şapkasıyla güneşten korunurken bir yandan da stil sahibi olmayı ihmal etmedi. Desenli mayo ve havlu seçimleriyle, plajda nasıl şık durulacağının adeta canlı bir dersini verdi.
İnsan içinden “İşte bu!” diyesi geliyor. Doğallığı, en güzel aksesuarıydı o gün. Makyajsız, süssüz, sadece deniz, güneş ve Tuvana’nın enerjisi… Sosyal medyayı sallayan o kareler, takipçilerine mükemmel bir yaz ilhamı oldu.
Belki de hepimizin ihtiyacı olan şey buydu: Bir an durup, hayatın küçük ama değerli anlarının –tıpkı onun yaptığı gibi– keyfini çıkarmak.