New York'un o meşhur ışıkları altında, tarihi bir geceye tanıklık ettik desem abartmış olmam. Öyle bir an yaşandı ki, salondaki herkes nefesini tuttu - hani insanın tüylerinin diken diken olduğu o nadir anlardan biri işte.
Geçtiğimiz perşembe akşamı, Manhattan'ın kalbinde düzenlenen "Türk Müziği Gecisi" adlı özel konserde beklenmedik bir açıklama yapıldı. Konserin sunuculuğunu üstlenen oyuncu Kerem Alışık, birdenbire mikrofonu eline aldı ve "Şimdi sizlere çok özel bir bilgiyi paylaşacağım" diyerek herkesi şaşkına çevirdi.
Tarihten Gelen Bir Ses
Alışık'ın anlattığına göre, uzun süredir saklanan bir tarihi belge ortaya çıkmıştı. Atatürk'ün yakın çevresindeki isimlerden birinin tuttuğu günlüklerde, Ulu Önder'in en sevdiği şarkının "Bülbülüm Altın Kafeste" olduğu yazıyormuş. Evet, yanlış duymadınız - o meşhur türkü!
Salonda bir uğultu dolaştı önce. Sonra? Sonrası tam anlamıyla duygusal bir fırtına. İnsanlar birbirlerine bakıştı, bazılarının gözleri doldu. Kimi "Gerçekten mi?" diye mırıldandı, kimi de başını sallayarak onayladı bu bilgiyi.
Konserde Duygusal Anlar
Kerem Alışık, açıklamasının hemen ardından sahneyi müzisyenlere bıraktı. Ve o an geldi - "Bülbülüm Altın Kafeste" türküsünün ilk notaları yankılandı salonda. Sesiyle herkesi büyüleyen sanatçı Didem, bu şarkıyı söylerken adeta tarihe dokunuyordu.
Salondaki Türk seyircilerin hali görülmeye değerdi doğrusu. Kimi gözyaşlarını tutamadı, kimi ezgiye eşlik etti. Orada bulunan Amerikalı konuklar ise -belki şarkının sözlerini anlamıyorlardı ama- müziğin evrenselliği sayesinde bu duygusal atmosferin bir parçası oldular.
Konser sonrasında mikrofon uzattığımız bir seyirci, "Hayatımda unutamayacağım bir gece oldu" dedi. "Atatürk'ün kulaklarında yankılanan aynı melodiyi dinlemek... İnanılmaz bir duygu."
Tarihi Bir Gecenin Ardından
Bu özel gece sadece bir konser olmanın çok ötesine geçti aslında. New York'un göbeğinde, Türk kültürünün en güzel örneklerinden birini sergilemiş olduk. Hem de öyle sıradan bir konser değil - içinde tarihi bir sırrı barındıran, duygusal anlarla dolu bir geceydi bu.
Şimdi düşünüyorum da, müziğin gücü gerçekten sınır tanımıyor. Aradan onlarca yıl geçse de, aynı melodiler insanları birleştirmeye, duygulandırmaya devam ediyor. Atatürk'ün sevdiği bir şarkıyı New York'ta dinlemek... İşte bu, kültürler arası köprülerin en güzellerinden biri olsa gerek.
