Soğuk Erzurum akşamına sıcacık bir müzik ziyafeti sığdırdı Ay Yola. Türkiye'deki ilk konseri için seçtikleri şehir belki de şaşırtıcıydı bazıları için - ama hiç de öyle değildi aslında. Kalbinin attığı yerde, gerçek müzik severlerin arasında olmak istemişlerdi çünkü.
Salon doluydu - tıklım tıklım. Herkes merak içindeydi: Acaba nasıl bir performans sergileyeceklerdi? Beklentiler yüksekti doğrusu. Ve o ilk notalar düşer düşmez anladık: Bu, sıradan bir konser olmayacaktı.
Müziğin Büyüsü Erzurum'da Hayat Buldu
Grubun sahne enerjisi inanılmazdı. Adeta her şarkıda yeniden doğuyor, dinleyenleri de kendileriyle birlikte bir yolculuğa çıkarıyorlardı. Şarkı aralarında Erzurum'a ve Türkiye'deki ilk konserlerine dair duygularını paylaşmaları ise samimiyetlerini gösteriyordu.
Kim demiş Anadolu'nun müzikle buluşması sıradan olur diye? İşte tam da bu konser, bunun aksini kanıtladı. Dinleyicilerin gözlerindeki o ışık - o heyecan - her şeyi anlatıyordu aslında.
Unutulmaz Anlar ve Coşkulu Karşılama
Bazı anlar vardır, kelimelerle anlatılmaz ya - işte o gece de öyle anlar yaşandı. Grubun en sevilen şarkılarını hep bir ağızdan söyleyen kalabalık, adeta tek yürek olmuştu. Kimi zaman hüzünlü, kimi zaman coşkulu, ama her zaman samimi.
Belki de en çarpıcı olan, konser sonrası yaşananlardı. Hayranlarıyla sohbet eden, fotoğraf çektiren grup üyeleri, bu buluşmanın kendileri için de ne kadar özel olduğunu hissettiriyordu. Şehir soğuktu ama yürekler sıcacıktı o an.
Bu konser sadece bir başlangıçtı aslında. Ay Yola'nın Türkiye serüveni yeni yeni filizleniyordu - ve Erzurum, bu filizin ilk tomurcuklandığı yer olarak hafızalara kazındı. Kim bilir, belki de yıllar sonra "İlk orada çalmıştık" diye anacaklardı bu geceyi.
Müzik her yerde güzeldir elbet - ama bazı şehirlerde, bazı insanlarla birlikteyken daha bir başka olur işte. Ay Yola da bunu Erzurum'da yaşayarak öğrendi herhalde.