Dün akşam İstanbul'un kültür sanat hayatında gerçekten nefes kesici bir performans yaşandı. Borusan Quartet, Sabancı Gösteri Merkezi'nin o muazzam sahnesinde yerini aldı ve müzikseverlere adeta bir şölen sundu.
Salon tamamen doluydu - herkes bu özel geceye tanıklık etmek için oradaydı. İnsanların yüzlerindeki o heyecanlı ifadeyi görmeliydiniz. Sanki herkes büyülü bir yolculuğa çıkacakmış gibi bekliyordu.
Müziğin Büyüsü Sahneyi Sardı
İlk notalar duyulduğunda, salonda anlatılması güç bir sessizlik oldu. Borusan Quartet'in dört üyesi - hepsi de kendi alanında usta müzisyenler - adeta tek vücut olmuş çalıyorlardı. Yaylar tellere değdikçe ortaya çıkan o ses... Kelimelerle anlatmak gerçekten zor.
Programda klasik müziğin başyapıtları vardı tabii ki. Ama onları çalış biçimleri öyle farklıydı ki! Her eseri sanki yeniden yazıyor gibiydiler. Dinleyiciler zaman zaman gözlerini kapatıp müziğin akışına kendilerini bıraktı, zaman zaman da nefeslerini tutarak izledi performansı.
Sahnede Bir Uyum Örneği
Dört müzisyen arasındaki o inanılmaz uyumu görmeliydiniz. Birbirlerinin hareketlerini, nefes alışlarını bile hissediyor gibiydiler. Bu seviyede bir müzikal iletişim ancak yılların deneyimi ve sonsuz pratikle mümkün olabilirdi herhalde.
Konser boyunca şunu düşünmeden edemedim: Bu kadar yetenekli sanatçıların aynı sahnede buluşması gerçekten nadir bir fırsat. İzleyiciler de bunun farkındaydı bence - her alkış, her tezahürat içten ve hak edilmişti.
Dinleyicilerden Yükselen Coşku
Konser ilerledikçe salondaki enerji inanılmazdı. İnsanlar sadece pasif dinleyiciler değildi; adeta performansın bir parçası oldular. Her alkış, her 'bravo' sesi, müzisyenlerle dinleyiciler arasında görünmez bir bağ kuruyordu.
En çok da genç dinleyicilerin varlığı dikkat çekiciydi. Klasik müziğin sadece belirli bir yaş grubuna hitap ettiğini düşünenler, bu konserde yanıldıklarını anlardı eminim. Her yaştan insan, Borusan Quartet'in büyüsüne kapılmıştı.
Son parça çalındığında ise salon ayağa kalktı. Dakikalarca süren alkışlar, ıslıklar, tezahüratlar... Sanatçılar defalarca sahneye çıkmak zorunda kaldı. İnsanlar bu büyülü geceyi bitirmek istemiyor gibiydi.
Bu konser bana şunu bir kez daha hatırlattı: İstanbul'un kültür sanat hayatı gerçekten canlı ve renkli. Borusan Quartet gibi dünya standartlarındaki grupların burada performans sergilemesi, şehrimiz için büyük bir şans. Bir sonraki konserlerini kaçırmamak lazım - ben kesinlikle kaçırmayacağım!